Translation of "Zamanından" in English

0.004 sec.

Examples of using "Zamanından" in a sentence and their english translations:

Boş zamanından yararlanabilirsin.

You can profit from your free time.

Zamanından önce konuştum.

I spoke prematurely.

Hipokrat zamanından beri biliyorduk

that exercise was a good treatment for depression,

Ama benim için, zamanından vazgeçip

But for me, a volunteer giving up their time

Beth'in çiftlikteki zamanından hoşlanmadığına şaşırdım.

I'm surprised that Beth didn't enjoy her time at the farm.

- Zamanından önce doğdum.
- Premature olarak doğdum.

I was born prematurely.

Daçya zamanından beri Bulgaristan'da yaşayan Eflaklılar için bunlar kutsanmış günlerdi.

For the Wallachians living in Bulgaria since Dacian times, these are blessed days.

Mary 16 saatlik bir kıtalararası uçuş sırasında, zamanından önce doğdu.

Mary was born prematurely during a 16 hour transcontinental flight.

- Tom erken doğumla dünyaya geldi.
- Tom zamanından önce dünyaya geldi.

Tom was born premature.

Bilinen ve kayıt altına alınan 0.02 saniye Dünya'nın zamanından ileride yaşamaktadır

Known and recorded 0.02 seconds lives ahead of Earth's time

Almanya'da bir inşaat alanında II. Dünya savaşı zamanından bir bomba patladı, en azından bir kişi öldü.

A bomb from the time of World War II has exploded at a building site in Germany, killing at least one person.