Translation of "Zayıftı" in English

0.004 sec.

Examples of using "Zayıftı" in a sentence and their english translations:

Tom zayıftı.

Tom used to be thin.

Onlar zayıftı.

They were thin.

Tom çok zayıftı.

Tom was too weak.

Onların hepsi zayıftı.

They were all weak.

O, acı verecek şekilde zayıftı.

He was painfully thin.

Tom kilise faresi gibi zayıftı.

Tom was as poor as a church mouse.

Onlar zayıftı ve ruhen çökmüştü.

They were weak and broken in spirit.

Bir aralar öz güvenim gerçekten zayıftı.

There was a time when my confidence was really low.

Mary evlenmeden önce, çok daha zayıftı.

Before Mary got married, she was much thinner.

Annem uzun bir hastalıktan dolayı çok zayıftı.

My mother was very weak from a long illness.

- At çok zayıftı, böğrüne dokununca kemikleri elime geliyordu.
- At öyle zayıftı ki böğrünü elleyince kemiklerini hissedebiliyordum.

The horse was so thin, i could feel its bones through the flanks.

Parmağımızı bile kıpırdatmadan kazandık çünkü diğer rakipler zayıftı.

We won hands down, because the other players were weak.

Çocuklardan bazıları ayakları üstünde kalmak için çok zayıftı.

Some of the children were too weak to stay on their feet.