Translation of "Zorlukları" in English

0.004 sec.

Examples of using "Zorlukları" in a sentence and their english translations:

Zorlukları severim.

I like challenges.

Sadece zorlukları düşün!

Just think of the difficulties!

Tom zorlukları sever.

Tom loves challenges.

Onlar zorlukları biliyorlar.

They know the difficulties.

Ben zorlukları seviyorum.

I love challenges.

"Hayattaki zorlukları aşmamızı sağlıyorlar."

"They get us through the rough patches in life."

Tüm teknolojik zorlukları aşıyor.

It transcends all technological difficulties.

O zorlukları aşmasını bildi.

He made his way through difficulties.

İnsanların zorlukları bizim zorluklarımızdır.

The people's hardships are our hardships.

Herkesin hayatta zorlukları var.

Everyone has challenges in life.

Biz onun zorlukları takdir ediyoruz.

We appreciate his difficulties.

Planın birçok pratik zorlukları var.

The plan has many practical difficulties.

Tom tüm engelleri ve zorlukları aştı.

Tom overcame all obstacles and difficulties.

O, hayatında zorlukları olanlara yardımcı olur.

He helps those who have hardships in their lives.

Kırsal hayatın bütün olağan zorlukları bir yana,

Alongside all the general hardships of rural life,

Onlar, Tom'un gençliğinde hangi zorlukları yaşadığını bilmiyorlar.

They don't know what difficulties Tom went through in his youth.

Ama aynı zamanda birlikte zorlukları yeneceğimiz bir dünya.

but also insist that together we can do hard things.

Kimse beni yeniden girişin zorlukları hakkında uyarmadığı için

Because no one had warned me of the challenges of reentry,

Uyandırırsa, burası ayın yol açtığı muazzam teknik zorlukları

be a great place to go next, as it examines the immense technical challenges faced by

Bu inanılmaz zorluğu aşmıştı. Ve ben de hayatımda yaşadığım zorlukları aştığımı hissettim.

that she can get past this incredible difficulty. And I felt, in my life, I was getting past the difficulties I had.

Kışın sunduğu zorlukları avantaja çevirerek o uzun kuzey gecelerinin hakiki hâkimleri hâline gelmişlerdir.

Turning the challenges of winter to their advantage, they have become true masters of these long northern nights.