Translation of "Düşünmek" in Finnish

0.004 sec.

Examples of using "Düşünmek" in a sentence and their finnish translations:

Çocuklarımızı düşünmek zorundayız.

Meidän täytyy ajatella lapsiamme.

Düşünmek acı veriyor.

- Ajattelu sattuu.
- Ajattelu tekee kipeää.

Bunu düşünmek istemiyordum.

- En halunnut ajatella sitä.
- En halunnut ajatella asiaa.

Kendi kendime düşünmek istiyorum.

Haluan miettiä sitä itse.

Kararını yeniden düşünmek isteyebilirsin.

Saatat haluta harkita päätöstäsi uudelleen.

Sanırım bunu düşünmek zorunda kalacağım.

Minun täytyy varmaankin miettiä sitä uudelleen.

Tom durmak ve düşünmek istedi.

Tom halusi pysähtyä ajattelemaan.

Onun hakkında düşünmek zorunda kalacağım.

- Minun täytyy ajatella asiaa.
- Minun pitää ajatella asiaa.

Boston'a yolculuğunu ertelemeyi düşünmek isteyebilirsin.

Sinun kannattaa ehkä harkita Bostonin matkan siirtämistä eteenpäin.

Çocuklarımızı ve torunlarımızı düşünmek zorundayız.

Meidän täytyy ajatella lapsiamme ja lastenlapsiamme.

Düşünmek için zamana ihtiyacım var.

- Tarvitsen harkinta-aikaa.
- Tarvitsen aikaa miettiä.

Onun ölümünü düşünmek beni üzüyor.

Minua surettaa, kun mietin hänen kuolemaansa.

Tom bunun hakkında düşünmek istemiyordu.

Tom ei halunnut ajatella sitä.

Ne hakkında konuştuğumu bildiğimi düşünmek istiyorum.

Haluaisin ajatella, että tiedän mistä puhun.

Artık hiçbir şey hakkında düşünmek istemiyorum.

En enää halua ajatella mitään.

Bol bol düşünmek ve yeniden düşünmek zorundaydık. Yalnızlık içinde geçirdiğimiz o yıllara çok şey borçluyuz.

meidän piti miettiä paljon. Olemme paljosta velkaa niille yksinäisille vuosille.

Başka bir seçenek düşünmek istemediğinden emin misin?

- Oletko varma ettet halua pohtia toista vaihtoehtoa?
- Oletko varma, ettet halua harkita muuta vaihtoehtoa?

Tom'un gerçekten bize yardım edeceğini düşünmek belki benim aptallığımdı.

Ehkä minulta oli typerää luulla, että Tom auttaisi meitä oikeasti.

Lütfen onun hakkında düşünmek için bana biraz daha zaman verin.

Anna minulle vähän lisää harkinta-aikaa.

Onun bu ilişkiden bir şeyler kazandığını düşünmek ilk başta çok zordu.

Aluksi oli vaikeaa kuvitella, mitä se hyötyi suhteestamme.

İnsanın gerçekten yapmak istemediği bir sürü istekleri vardır, ve aksini düşünmek bir yanlış anlama olurdu.O onların istekler kalmasını ister, onların sadece onun hayalinde değeri vardır; Onların yapılması ona karşı daha şiddetli bir hayal kırıklığı olurdu. Böyle bir istek sonsuz hayat için istektir.Eğer onlar yerine getirilse, insan sonsuza kadar yaşamaktan tamamen usanırdı ve ölümü isterdi.

Ihmisellä on monia toiveita, joita hän ei oikeasti toivo täyttyvän; vastaisen väittäminen olisi väärinymmärrys. Hän haluaa niiden pysyvän toiveina, niillä on merkitystä vain hänen mielikuvitukselleen — toiveiden täyttyminen olisi hänelle katkera pettymys. Eräs tällainen mielihalu on ikuisen elämän kaipuu. Mikäli täyttyisi, ihminen kyllästyisi perinpohjin elämiseen ja kaipaisi kuolemaa.