Translation of "Azalıyor" in French

0.004 sec.

Examples of using "Azalıyor" in a sentence and their french translations:

Zaman azalıyor.

Nous manquons de temps.

Satışlarımız azalıyor.

Nos ventes décroissent.

Ağırlık azalıyor.

Le poids diminue.

Suç azalıyor.

- La criminalité est en baisse.
- C'est la criminalité qui est en baisse.

Popüleritesi azalıyor.

Sa popularité s'effondre.

Onun popülaritesi azalıyor.

Sa popularité est en baisse.

Japonya'nın pirinç tüketimi azalıyor.

La consommation en riz du Japon décroît.

Biraz küçültülerek büyük oranda azalıyor,

si la taille de l'assiette ou de la boîte est légèrement réduite,

Bu el fenerinin ışığı azalıyor.

Cette lampe-torche faiblit.

Biyolojik çeşitlilik dünya çapında hızla azalıyor.

La bio-diversité est en déclin rapide à travers le monde.

Bu şehrin nüfusu her yıl azalıyor.

La population de cette ville diminue chaque année.

Kış yaklaştıkça vahşi doğada yiyecek iyice azalıyor.

Dans la nature, la nourriture se raréfie à l'approche de l'hiver.

Orta yaşlarda azalmaya başlıyor ve menopoz boyunca azalıyor,

commencent à diminuer en milieu de vie, durant la ménopause,

Olay şu, daha çok davranış iteklendikçe uyumsuzluklar azalıyor.

L'idée, c'est que plus les nudges augmentent, plus la dissonance diminue.

Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.

L'aide internationale du Japon diminue en partie à cause d'un ralentissement de l'économie intérieure.

Ne kadar daha fazla saat çalışırsam, saatlik ücretim o kadar azalıyor.

Plus d'heures je travaille, plus faible est mon salaire horaire net.