Examples of using "Hükümdarı" in a sentence and their french translations:
Ve dünyanın ilk kadın hükümdarı
Et la première femme au monde
En büyük oğlu Hafız'ı yönetmesi için teslim etmektir. o ülkenin gerçek hükümdarı olacak ve Londra'da bir doktorun kızından Şam'daki arazinin hükümdarına dönüşecekti
et transformée de la fille d'un médecin à Londres à la règle du pays à Damas