Translation of "Hızlıca" in French

0.011 sec.

Examples of using "Hızlıca" in a sentence and their french translations:

Hızlıca kıyıya çıkmalıyım.

Je dois vite atteindre la rive.

İşi hızlıca büyüyor.

Son entreprise croît rapidement.

Bunu hızlıca sonlandıralım.

- Finissons-en vite.
- Finissons ceci rapidement.

Hızlıca duş aldım.

J'ai pris rapidement une douche.

Sadece hızlıca çözümlediğimi anlamazdı.

mais que je devinais très, très vite.

Ve holden hızlıca koşuyorsun;

et vous sprintez dans le couloir,

Su gibi hızlıca git

Allez vite comme l'eau

Dün gece hızlıca uyudum.

- Hier soir, je me suis rapidement endormi.
- Je me suis rapidement endormie hier soir.

Haberlerde kalbi hızlıca çarptı.

Son cœur bat plus vite au moment des nouvelles.

Soğuk iklime hızlıca alıştı.

Il s'est habitué rapidement au climat froid.

Bu market hızlıca gelişti.

Ce marché s'est rapidement développé.

Köyde yaşamaya hızlıca alıştı.

- Elle s'est vite adaptée à la vie à la campagne.
- Elle s'est rapidement habituée à vivre au village.

Ona hızlıca posta gönderdim.

Je lui ai rapidement renvoyé un courriel.

Tom hızlıca merdivenleri çıktı.

Tom monta rapidement les escaliers.

Pekâlâ, hızlıca bir karar vermeliyiz.

On doit vite prendre une décision.

ACL ve PCL'e hızlıca bakalım.

Jetons un coup d'œil aux ligaments croisés.

Yiyecekler sıcak havada hızlıca bozulur.

La nourriture s'avarie rapidement sous un climat chaud.

Dergiye hızlıca bir göz attı.

Il jeta un coup d’œil rapide au magazine.

Annenin hızlıca şifa bulacağını umuyorum.

J'espère que ta mère recouvrira sa santé rapidement.

Teşekkürler ve hızlıca geri gelin.

Merci, et reviens vite.

Merdivenlerden düşersen, hızlıca aşağı inersin.

Quand on tombe dans les escaliers, on se retrouve en bas rapidement.

Aslında dönüp menisküse hızlıca bir bakalım.

Jetons donc un coup d'oeil rapide au ménisque.

Ve hızlıca düşen lens hayvanı ürküttü.

et c'est suffisant pour l'effrayer.

Arkasını dönüp hızlıca kaçtı, çok korktu.

Elle repart dans l'autre sens, sous le coup de la peur.

Kalan kabukları bıraktı ve hızlıca uzaklaştı.

abandonne ses coquillages et s'en va.

Ben sadece hızlıca bir bakmak istiyorum.

Je veux juste y jeter un œil.

Tüm ihtiyacınız olanları hızlıca satın alın!

Achetez rapidement tout objet nécessaire !

Vücut ısı değişimlerine hızlıca adapte olur.

Le corps s'adapte rapidement aux changements de température.

Tom'la hızlıca yüz yüze konuşmam lazım.

J’aimerais parler rapidement à Tom en tête à tête.

Tom hızlıca giyindi sonra dışarıya koştu.

Tom s'est habillé en vitesse, puis il a couru dehors.

Tüm o büyük insanların yanından hızlıca geçmek

filer devant tous les gens plus grands

Şu halatı hızlıca geri alıp buradan gidelim.

On récupère vite la corde et on fiche le camp.

Hızlıca kıyıya çıkmalıyım. Macera daha yeni başlıyor.

Je dois vite atteindre la rive. Cette aventure ne fait que commencer.

Ellerimin titrediğini ve kalbimin hızlıca çarptığını hissediyordum.

Je sentais mes mains trembler et mon cœur s'emballer.

Hideo bisikletliden kaçınmak için direksiyonu hızlıca çevirdi.

Hideo tourna vivement le volant pour éviter le cycliste.

Bulunduğu yerden hiçbir şey demeden hızlıca ayrıldı.

Il est parti à toute vitesse sans dire où il allait.

Dan, Linda için hızlıca bir yemek hazırladı.

Dan prépara un repas rapide pour Linda.

Aradığı kelimeyi bulmak için sayfayı hızlıca taradı.

Il parcourut rapidement la page pour trouver le mot qu'il cherchait.

Hangi okula gittiklerini sorun, hızlıca bir cevap alırsınız.

Demandez-lui à quelle école il va, vous avez une réponse courte,

Hastalığın hızlıca yayılmasını önlemek kolay bir görev değildi.

Empêcher la maladie de se répandre à toute vitesse n'a pas été une chose facile.

- Defol!
- Toz ol!
- Hızlıca yap!
- Çek arabanı!
- Kaybol!

Décampe !

Tom yatağına yığıldı ve kısa sürede hızlıca uyudu.

Tom s'est affalé sur son lit et n'a pas tardé à dormir profondément.

Bu yüzden helikopteri çağırıp bu zehri hızlıca hastaneye ulaştırmalıyız.

On doit appeler l'hélico et l'amener à l'hôpital au plus vite.

Hızlıca hareket ediyorsun, o küçük kalıpsı plastik sandalyeye çarpıyorsun

Vous bougez tellement vite, vous renversez cette petite chaise en plastique,

Ya onlar ya da ben lafı hızlıca başka konulara getiriyorduk.

Que ce soit eux ou moi, nous savions comment vite changer de conversation.

Panzehiri güvenli şekilde almak için doğuya gitmeli ve hızlıca ilerlemeliyiz.

On va devoir marcher vers l'est et faire vite pour récupérer l'antivenin.

Parmaklarınızla kaldırırken altından hızlıca bir şey çıkması ihtimaline karşın dikkatli olun.

Il faut faire attention à ses doigts en les soulevant au cas où une bestiole détalerait.

Hızlıca kalktı, yüzüne soğuk su serpti, dişlerini fırçaladı ve tıraş oldu.

Il s'est vite levé, s'est aspergé le visage d'eau froide, s'est brossé les dents, et s'est rasé.