Translation of "Sağlığı" in French

0.006 sec.

Examples of using "Sağlığı" in a sentence and their french translations:

Onun sağlığı kötü.

Il est en mauvaise santé.

Sağlığı pahasına çalıştı.

Elle a travaillé au péril de sa santé.

Sağlığı iyiye gidiyor.

Sa santé évolue en s'améliorant.

Onun sağlığı zayıfladı.

Sa santé s'est affaiblie.

Onun sağlığı bozuluyor.

Sa santé est défaillante.

- Tom sağlıklı.
- Tom'un sağlığı iyi.
- Tom'un sağlığı yerinde.

Tom est en bonne santé.

Beyin sağlığı, kadın sağlığıdır.

La santé cérébrale est la santé des femmes.

Annesinin sağlığı hakkında endişeli.

Elle s'inquiète pour la santé de sa mère.

Oğlunun sağlığı hakkında endişeli.

Elle est inquiète à propos de la santé de son fils.

Çocuklarının sağlığı hakkında endişeliydi.

Elle se faisait des soucis pour la santé de son enfant.

Onun sağlığı gerçekten iyi.

Elle se porte fort bien.

Annemin sağlığı hakkında endişeliyim.

- Je suis inquiet pour la santé de ma mère.
- Je me fais du souci pour la santé de ma mère.
- Je me fais du souci au sujet de la santé de ma mère.

Kızımızın sağlığı hakkında endişeliyiz.

Nous sommes inquiets au sujet de la santé de notre fille.

Tom'un sağlığı çok iyi.

Tom est en excellente santé.

O sağlığı hakkında endişeli.

Elle s’inquiète de sa santé.

Onun sağlığı hakkında endişeliyim.

Je m’inquiète pour sa santé.

Mary'nin sağlığı yerinde mi?

Marie est-elle en bonne santé ?

Onların sağlığı yerinde mi?

Sont-ils en bonne santé ?

Sigara içmek sağlığı etkiler.

Fumer a des répercussions sur la santé.

Babasının sağlığı için endişe duyuyor.

Elle s'inquiète de la santé de son père.

O, onun sağlığı hakkında endişeliydi.

Elle était préoccupée par sa santé.

Onun ebeveyninin sağlığı hakkında endişelidir.

Il est inquiet pour la santé de ses parents.

Onun sağlığı hakkında endişe duyuyorum.

Je crains pour sa santé.

Son birkaç aydır sağlığı kötüleşti.

Sa santé s'est détériorée ces derniers mois.

Onun sağlığı yavaş yavaş düzeliyor.

Sa santé s'améliore petit à petit.

Onun sağlığı azar azar iyileşiyor.

Sa santé s'améliore petit à petit.

Kocasının sağlığı için çok endişeliydi.

Elle était très inquiète au sujet de la santé de son époux.

Geçen yaz onun sağlığı iyiydi.

Il était en bonne santé l'été dernier.

Onun sağlığı kazadan beri kötüleşti.

Sa santé s'est dégradée depuis l'accident.

Babam sağlığı için sigarayı bıraktı.

Mon père a arrêté de fumer pour sa santé.

Tom'un makul surette sağlığı iyi.

Tom est en bonne santé.

Biz, onun sağlığı hakkında endişeliyiz.

Nous sommes préoccupés par sa santé.

O görevini sağlığı pahasına yaptı.

Il a fait son devoir au péril de sa vie.

Kazadan beri onun sağlığı kötüleşiyor.

Sa santé s'est détériorée depuis l'accident.

Ben onun sağlığı hakkında endişeliydim.

Je m'inquiétais pour sa santé.

- Sağlığını kaybetmeye başladı.
- Onun sağlığı çökmeye başladı.
- Onun sağlığı artık bozulmaya başladı.

- Sa santé commence à décliner à présent.
- Sa santé a commencé à décliner.

Ülkelerin halk sağlığı alanındaki temel kapasitelerini

Nous n'avons donc pas suffisamment investi

Sağlığı kaybetmek parayı kaybetmekten daha önemlidir.

Perdre la santé est plus grave que perdre de l'argent.

Onun sağlığı fazla çalışmadan dolayı bozuldu.

Sa santé s'est dégradée à cause du surmenage.

Sağlığı kaybetmek para kaybetmekten daha kötüdür.

Perdre sa santé est pire que perdre son argent.

Babam sağlığı için her gün egzersiz yapar.

Mon père fait de l'exercice chaque jour pour sa santé.

Bir ruh sağlığı uzmanıyla konuşmak ister misiniz?

- Souhaitez-vous parler à un prestataire de services de santé mentale ?
- Aimerais-tu parler à un prestataire de services de santé mentale ?

Bilim tutkusu olan büyük halk sağlığı hikaye anlatıcıları

un centre pas juste composé d'experts techniques et de bureaucrates,

Çok şişman olmak birinin sağlığı için iyi değildir.

Prendre trop de poids n'est pas bon pour la santé.

Daha önce hiç ruh sağlığı hastanesine yatırılmış mıydınız?

- Avez-vous déjà fait l'objet d'une admission dans un hôpital psychiatrique ?
- As-tu déjà séjourné dans un hôpital psychiatrique ?

- Sağlığının hatırına sigara içmeyi bıraktı.
- Sağlığı için sigarayı bıraktı.

Il arrêta de fumer pour sa santé.

Başkalarının sağlığı için çok büyük bir iyilik yapmış oluyorsunuz.

vous rendez l'un des meilleurs services que vous puissiez rendre à la santé publique.

Yeni Delhi'de, hava kirliliği yüzünden milyonlarca insanın sağlığı tehlikede.

A New Delhi, la pollution de l'air met en danger la santé de millions de personnes.

Bu kadın işçilerin sağlığı hakkında endişe etmemek elimde değil.

Je ne peux que me sentir anxieux à propos de la santé de ces travailleuses.

Akıl sağlığı ile delilik arasındaki ince çizgi daha incelmiştir.

- La fine ligne entre la lucidité et la folie est devenue plus mince encore.
- La ligne mince entre la responsabilité et la folie est devenue plus ténue.

Herkes akıl sağlığı durumlarını tedavi etmek için ilaç almak istemeyebilir.

et certains ne désirent pas prendre de médicaments pour leurs troubles.

Ben çocukken, bana tereyağının kişinin sağlığı için kötü olduğu söylenirdi.

- Quand j'étais enfant, on m'a dit que le beurre était mauvais pour la santé.
- Quand j'étais enfant, on me disait que le beurre était mauvais pour la santé.

Onun sağlığı hakkında endişeli olduğu için, annesi onun dışarı çıkmasını engelledi.

Sa mère l'empêchait de sortir car elle s'inquiétait pour sa santé.

Kırsal alanda yaşamak için gittikten sonra onun sağlığı gitgide daha iyi oldu.

Sa santé s'est améliorée progressivement après que nous soyons partis vivre à la campagne.