Translation of "Yayın" in French

0.005 sec.

Examples of using "Yayın" in a sentence and their french translations:

Esperantoyu yayın!

- Fais connaître l'espéranto !
- Faites connaître l'espéranto !

Ve yayın sektörü devraldı.

et que le divertissement programmé s'est imposé.

Televizyonunda yayın hayatına başlayıverdi

A commencé à diffuser à la télévision

O, genel yayın müdürüdür.

Elle est l’éditeur en chef.

Kitap şimdi yayın için hazır.

Le livre est maintenant prêt pour la publication.

Şu an hayati sinyallerimi canlı yayın yapan,

Je porte un petit patch, de la taille d'un pansement,

Kablolu yayın izleyebilir oyun oynayabilir Youtube'da takılabilir

Vous pouvez regarder la télévision, jouer aux jeux vidéo, aller sur YouTube,

Harry Potter'ı kaç yayın evine götürdüğünü biliyor musunuz?

Savez-vous à combien d'éditeurs elle a soumis son manuscrit ?

Kablolu yayın üyeliği ya da kefalet bonosu reklamıydı,

C'était une publicité pour des abonnements au câble

Yayın sektörüne olan bu erişimin eşi benzeri görülmemişti.

L'accès au divertissement programmé a été sans précédent.

İşte bu yüzden video oyunlarında canlı yayın başladı.

Les flux en direct sur Internet ont décollé grâce aux jeux vidéo.

Ve Fatih Portakal hala bizim karşımızda yayın yapıyorsa

et Fatih Portakal continue de diffuser devant nous

Gibi coğrafi olarak engellenmiş yayın hizmetlerine erişmek kolaydır

que Netflix, BBC iPlayer, Hulu et plus, quel que soit le pays dans lequel vous vous trouvez.

Dan yayın evinden iki tane kitap sipariş etti.

Dan commanda deux livres à la maison d'édition.

Çünkü canlı yayın aynı türden bir etkileşim hissi sunuyor.

Car ils offrent la même sorte de sentiment d’interactivité.

Ve düşündük de bir canlı yayın sırasında aranıza katılalım dedik.

et nous pensions venir vous rejoindre pour une petite diffusion en direct.

Onu tost dilimleri üzerine yayın ve üstüne biraz çam fıstığı serpin.

Tartine-le sur des tranches de pain grillé et saupoudre de pignons de pin.