Translation of "öğleyin" in German

0.003 sec.

Examples of using "öğleyin" in a sentence and their german translations:

O, öğleyin gelir.

Er kommt mittags.

Öğleyin Tokyo İstasyonu'na varacağız.

Wir kommen am Mittag am Tōkyōter Hauptbahnhof an.

Gemi öğleyin hareket edecektir.

- Das Schiff wird mittags Segel setzen.
- Das Schiff wird am Mittag lossegeln.

Yaklaşık öğleyin onunla karşılaştım.

Ich traf ihn um die Mittagszeit.

Ben öğleyin Tokyo'ya vardım.

Ich bin am Mittag in Tōkyō angekommen.

Çekim yaklaşık öğleyin başladı.

Die Schießerei begann etwa um zwölf Uhr mittags.

Tom neredeyse öğleyin uyandı.

Tom ist um die Mittagszeit herum wach geworden.

Biz öğleyin öğle yemeği yedik.

Am Mittag aßen wir Mittagessen.

Biz, öğleyin pizza ve tavuk yedik.

Wir haben zum Mittagessen Pizza und Hähnchen gegessen.

Biz yaklaşık olarak öğleyin öğle yemeği yeriz.

- Wir essen gegen Mittag Mittagessen.
- Wir essen gegen Mittag zu Mittag.

Ben her gün öğleyin öğle yemeği yerim.

Ich esse Lunch jeden Tag am Mittag.

- Toplantı gün ortasında bitti.
- Toplantı öğleyin sona erdi.

Das Treffen war um 12 Uhr zu Ende.

Biz günün en büyük yemeğini genellikle öğleyin yeriz.

Wir nehmen die größte Mahlzeit des Tages üblicherweise mittags zu uns.

Öğleyin mi yoksa daha sonra mı kar yağışı başlayacak?

Fängt es am Mittag oder später an zu schneien?

- Öğleyin onunla bir randevum var.
- Onunla öğlen randevum var.

Ich bin am Mittag mit ihm verabredet.