Translation of "Arası" in German

0.005 sec.

Examples of using "Arası" in a sentence and their german translations:

İkisinin arası.

- Weder das Eine noch das Andere.
- Weder der Eine noch der Andere.
- Weder die Eine noch die Andere.

Perde arası ne zaman?

Wann ist die Pause?

Öğünler arası yemek yeme.

Iss nicht zwischen den Mahlzeiten.

Şehirler-arası nasıl konuşabilirim?

Wie kann ich einen Fernanruf tätigen?

Onların komşularıyla arası iyi.

- Sie verstehen sich gut mit ihren Nachbarn.
- Sie haben zu ihren Nachbarn ein gutes Verhältnis.
- Sie haben eine gute Beziehung zu ihren Nachbarn.

2006-2016 arası ilaç patentleri

Arzneistoffpatente sind explodiert,

Uluslar arası alanlarda bunları anlatmalıdır

sollte diese in internationalen Bereichen erklären

Tom'un ailesiyle arası iyi değil.

Tom kommt mir seiner Familie nicht gut aus.

Tom'un Mary ile arası açıldı.

- Tom hat sich mit Maria zerstritten.
- Tom hat sich mit Maria verkracht.

Tom parmak arası terlik giyiyor.

Tom trägt Flip-Flops.

Hemen uluslar arası girişimlerde bulundu Türkiye

Gerade in internationalen Bemühungen der Türkei gefunden

Tren Tokyo ve Kagoshima arası çalışır.

Der Zug verkehrt zwischen Tokio und Kagoshima.

Yol Tokyo ve Osaka arası çalışır.

Die Straße verläuft von Tokio nach Osaka.

Galaksiler arası kolonileşme çok daha zor değil,

Intergalaktische Kolonisation ist nicht schwieriger,

Yıldızlar arası toz bulutlarında karmaşık organik moleküller,

komplexe organische Moleküle in interstellaren Staubwolken,

Uluslar arası kongreler düzenler. Kısacası çok önemli

organisiert internationale Kongresse. Kurz gesagt, es ist sehr wichtig

Kilo vermek istiyorsan yemek arası aparatifleri azaltmalısın.

Wenn du abnehmen willst, solltest du auf Zwischenmahlzeiten verzichten.

Saat 5 ile 6 arası hep buradadır.

Er ist immer hier zwischen 5 und 6 Uhr.

Bu uçak Osaka ve Hakodate arası uçar.

Dieses Flugzeug fliegt auf der Strecke zwischen Osaka und Hakodate.

Tom'un çocuklarla arası çok iyi, değil mi?

Tom kann so toll mit Kindern umgehen, oder?

- Çatı katı kutularla doludur.
- Tavan arası, kutularla doludur.

Der Dachboden ist voller Kisten.

- Tom'un komşularıyla arası iyidir.
- Tom komşularıyla iyi geçiniyor.

Tom versteht sich mit seinen Nachbarn.

İtalyanlar havuzda veya plajda olmadıkça parmak arası terlik giymezler.

Die Italiener tragen nur im Schwimmbad oder am Strand Badelatschen.

Geçen gün yoğun bir eyaletler arası yolun ortasında benzinim bitti.

Vor Kurzem ist mir mitten auf der stark befahrenen Autobahn das Benzin ausgegangen.

- Tom'un küçük çocuklarla arası iyidir.
- Tom küçük çocuklarla güzel anlaşır.

Tom kann gut mit kleinen Kindern umgehen.

Amerika'da hazır yemek tüketimi 1977-1995 yılları arası üç katına çıktı.

In Amerika hat sich der Verzehr von Fastfood von 1977 bis 1995 verdreifacht.

- Dr Jackson'ın hastalara karşı iyi bir davranışı var.
- Dr Jackson'ın hastalara karşı iyi bir tutumu var.
- Dr Jackson'ın hastalara karşı iyi bir yaklaşımı var.
- Dr Jackson'ın yatmakta olan hastalara karşı iyi bir davranışı var.
- Dr. Jackson'ın hastalarla arası iyidir.

Dr. Jackson kann gut mit Kranken umgehen.