Translation of "Balıkları" in German

0.041 sec.

Examples of using "Balıkları" in a sentence and their german translations:

Köpek balıkları.

Haie.

Tom balıkları sever.

- Tom isst gerne Fisch.
- Tom mag Fisch.

Büyük beyaz köpek balıkları.

Weiße Haie.

Ne sıklıkta balıkları beslersin?

Wie häufig fütterst du die Fische?

Tom henüz balıkları kızartmadı.

Tom hat den Fisch noch nicht gegrillt.

Köpek balıkları balık yer.

Haie fressen Fische.

Balıkları kaç kez beslersin?

Wievielmal fütterst du die Fische?

Ben kemikli balıkları sevmem.

Ich mag keinen grätigen Fisch.

Köpek balıkları sürpriz saldırı yapıyor.

Den Haien hilft das Überraschungsmoment.

Köpek balıkları tekrar gelecek mi?

Tauchen die Haie wieder auf?

Köpek balıkları yüzgeçleri için öldürülür.

Haie werden wegen ihrer Flossen getötet.

Çok kılçıklı balıkları yemeği sevmem.

Ich esse nicht gern Fische, die viele Gräten haben.

Bütün o balıkları nerede yakaladın?

- Wo hast du alle diese Fische gefangen?
- Wo hast du die ganzen Fische da gefangen?

Köpek balıkları ile yüzmeye gidelim."

in unserer Unterwäsche."

Balina köpek balıkları planktonla beslenir.

Der Walhai ernährt sich von Plankton.

Zıpkınla balık avlamanın anahtarı, balıkları şaşırtmaktır.

Der Schlüssel beim Speerfischen ist, den Fisch zu überraschen.

Ton balıkları hidrodinamik bir vücuda sahiptirler.

Thunfische haben einen hydrodynamischen Körper.

Köpek balıkları tam olarak kayanın dibine geldi.

Die Haie kamen direkt in den Spalt.

Aç köpek balıkları için mükemmel bir saklanma yeri.

Das perfekte Versteck für hungrige Haie.

İnsanlar da, küçük akvaryumlardaki japon balıkları gibi midirler?

Sind Menschen wie Goldfische im Glas?

Balıkları gözlemlemenin en iyi yolu bir balık olmaktır.

Die beste Weise, Fische zu beobachten, besteht darin, selber zum Fisch zu werden.

Kışa saklamak istediğimiz balıkları tuzlamalı ya da kurutmalıyız.

Wir müssen die Fische, die wir für den Winter aufbewahren wollen, salzen oder trocknen.

- Kışa saklamak istediğimiz balıkları tuzlamalı ya da kurutmalıyız.
- Kışa kadar muhafaza etmek istediğimiz balıkları tuzlamalı ya da kurutmalıyız.

Wir müssen die Fische, die wir für den Winter aufbewahren wollen, salzen oder trocknen.

Yapay ışıktan faydalanan köpek balıkları, gece geç saatlere kadar avlanabiliyor.

Die Haie nutzen das künstliche Licht, um bis tief in die Nacht zu jagen.

Ama her gece aynı tehlikeyle karşılaşacaklar. Köpek balıkları gidene kadar.

Doch jede Nacht droht ihnen die gleiche Gefahr. Bis die Haie abziehen.

Fok balıkları karada sakar ve gariptir, ancak suda çok zariftir.

Seehunde sind schwerfällig und unbeholfen auf dem Land, aber sehr anmutig im Wasser.

Tatlı su balıkları arasındakilerden bazıları korunmaktadır. Onları yakalamak veya satın almak yasadışıdır.

Unter den Flussfischen gibt es einige, die unter Artenschutz stehen. Es ist verboten, diese zu fangen oder zu erwerben.