1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-German
  4. Birincilik

Translation of "Birincilik" in German

0.004 sec.

Examples of using "Birincilik" in a sentence and their german translations:

Birincilik ödülünü kazandım.

Ich habe den ersten Preis gewonnen.

Birincilik ödülünü kazanabildim.

Ich konnte den ersten Preis gewinnen.

O, birincilik ödülünün peşindeydi.

Er war hinter dem ersten Preis her.

O, birincilik ödülü aldı.

Er erhielt den ersten Preis.

O, birincilik ödülü kazanacak.

Er wird den ersten Preis gewinnen.

O, birincilik ödülünü kazanacak.

Sie wird den ersten Preis gewinnen.

Elena birincilik ödülünü kazandı.

Elena hat den ersten Preis gewonnen.

Tom birincilik ödülü kazandı.

Tom hat den ersten Preis gewonnen.

Ben birincilik ödülü kazandım.

Ich habe den ersten Preis gewonnen.

Tom'un umudu birincilik ödülünü kazanmaktı.

- Toms Hoffnung war es, den ersten Preis zu gewinnen.
- Tom hoffte, den ersten Preis zu gewinnen.

O, birincilik ödülünü kazanmaktan uzak.

Es ist weit davon entfernt, den ersten Preis zu kriegen.

Birincilik ödülünü kazanabilir gibi görünüyor.

Es sieht so aus, als könnte er den ersten Preis gewinnen.

Tom birincilik ödülünü aldı, değil mi?

Tom hat den ersten Preis gewonnen, nicht wahr?

O, satranç turnuvasında birincilik ödülü aldı.

Er hat den ersten Preis beim Schachturnier gewonnen.

Tom konuşma yarışmasında birincilik ödülü kazandı.

Tom hat beim Redewettbewerb den ersten Preis gewonnen.

Emily konuşma yarışmasında birincilik ödülünü kazandı.

Emilie hat beim Redewettbewerb den ersten Preis gewonnen.

Birincilik ödülünü kazanacağımı hiçbir zaman hayal etmedim.

Ich hätte mir nie erträumen lassen, dass ich den ersten Preis gewinnen würde.

O, birincilik ödülünü kazanabileceğini hiç hayal etmedi.

Sie hätte sich nie träumen lassen, dass sie den ersten Preis gewänne.

O bir 100 metre yarışında birincilik ödülünü aldı.

Er bekam den ersten Preis im Hundertmeterlauf.

Kız kardeşim, bir üniversite öğrencisi, konuşma yarışmasında birincilik ödülü kazandı.

Meine Schwester, eine Studentin, hat beim Redewettbewerb gewonnen.

Babam bir aşçılık yarışmasında bir yarışmacıydı ve birincilik ödülünü kazandı.

Mein Vater nahm an einem Kochwettbewerb teil und gewann den ersten Preis.