Translation of "Fırın" in German

0.062 sec.

Examples of using "Fırın" in a sentence and their german translations:

Fırın sıcak.

Der Ofen ist heiß.

Fırın nerede?

Wo ist die Bäckerei?

Fırın mezbahanın yanında.

Die Bäckerei liegt neben der Metzgerei.

Affedersiniz, fırın nerede?

Entschuldigen Sie, wo ist die Bäckerei?

Fırın köşenin civarında.

Der Bäcker ist um die Ecke.

Fırın Pino caddesindedir.

- Die Bäckerei ist in der Pinostraße.
- Die Backstube ist in der Pino-Straße.

En yakın fırın nerede?

Wo ist die nächste Bäckerei?

Nerede bir fırın var?

Wo gibt es hier eine Bäckerei?

Fırın ne zaman açılıyor?

Wann macht die Bäckerei auf?

Fırın gerçekten kapalı mı?

Ist der Herd wirklich aus?

Bu fabrikalar elektrikli fırın üretir.

Die Fabrik stellt Elektroherde her.

Burası eskiden fırın olarak kullanılırdı.

Dies war einmal eine Bäckerei.

Tutacak ya da fırın eldivenleri kullanmazsan ellerini yakarsın!

Du wirst dir die Hände verbrennen, wenn du nicht einen Topflappen oder Topfhandschuhe verwendest!

Ama tabii son model bir fırın ve derin donduruculu,

aber in einem schönen Haus

Yeni bir mikro dalga fırın almamızın zamanı geldi de geçti.

- Es wird allmählich Zeit, dass wir uns einen neuen Mikrowellenherd zulegen.
- Es wird langsam Zeit, dass wir uns eine neue Mikrowelle kaufen.

Tom, Mary'nin fırın satışında yardım etmeye istekli olacağını farz ediyor.

Tom nimmt an, dass Mary bereit sein wird, beim Kuchenverkauf mitzuhelfen.

Tom fırın eldiveni kullanmadan tart kalıbını fırından çıkardığında kendini kötü şekilde yaktı.

Tom verbrannte sich schlimm, als er die Kuchenform aus dem Ofen herausnahm, ohne den Ofenhandschuh anzuziehen.

Tom ve Mary küçük bir fırın açmak için aile ve arkadaşlardan para ödünç alıyorlardı.

Tom und Maria haben sich von Verwandten und Freunden Geld geliehen, um eine kleine Bäckerei zu eröffnen.