Translation of "Hoşlandığını" in German

0.521 sec.

Examples of using "Hoşlandığını" in a sentence and their german translations:

Ondan hoşlandığını sanıyorum.

Ich nehme an, du magst ihn.

Çiçeklerden hoşlandığını söylüyor.

Er sagt, dass er Blumen liebt.

Ondan hoşlandığını düşünüyordum.

Ich dachte, du magst sie.

Tom partiden hoşlandığını söyledi.

Tom sagte, es habe ihm auf der Party gefallen.

Tom'un neden hoşlandığını biliyorum.

Ich weiß, was Tom mag.

Tom bundan hoşlandığını söyledi.

Tom sagte, es habe ihm gefallen.

Ondan hoşlandığını itiraf etti.

Sie gestand, ihn zu mögen.

Tom'un Mary'den hoşlandığını biliyorum.

Ich weiß, Tom mag Maria.

O, ondan çok hoşlandığını söylüyor.

Sie sagt, dass sie es sehr genossen habe.

O ondan çok hoşlandığını söylüyor.

Er sagt, dass es ihm sehr gut gefallen hat.

O bana aksanımdan hoşlandığını söyledi.

Er sagte, dass ihm meine Aussprache gefalle.

Tom'un Mary'den hoşlandığını nasıl biliyorsun?

Woher weißt du, dass Tom Maria mag?

Tom'un Mary'den neden hoşlandığını anlayabiliyorum.

Ich kann verstehen, warum Tom Mary mag.

Tom Mary'nin neyden hoşlandığını biliyor.

Tom weiß, was Maria mag.

Tom, Mary'nin ondan hoşlandığını biliyor.

Tom weiß, dass Maria ihn mag.

Tom Mary'nin regeden hoşlandığını bilir.

Tom weiß, dass Maria Reggae mag.

Tom'un ne içmekten hoşlandığını biliyorum.

Ich weiß, was Tom gerne trinkt.

Onun hangi renkten hoşlandığını biliyor musun?

Weißt du, welche Farbe sie mag?

Tom, Mary'nin ondan hoşlandığını düşünüyor mu?

Glaubt Tom, dass Maria ihn mag?

Mary'nin bu tür müzikten hoşlandığını sanıyordum.

Ich dachte, Maria gefiele diese Art von Musik.

- Çiçeklerden hoşlandığını söylüyor.
- O, çiçeklerini sevdiğini söylüyor.

Er sagt, dass er Blumen liebt.

Tom Mary'ye ne tür filmlerden hoşlandığını sordu.

Tom fragte Maria, was für Filme sie gerne sehe.

- Onun senden hoşlandığını düşünüyorum.
- Bence o senden hoşlanıyor.

Ich glaube, sie mag dich.

- Tom'un Mary'den hoşlandığını biliyorum.
- Tom'un Mary'yi sevdiğini biliyorum.

Ich weiß, dass Tom Maria liebt.

- Tom'un Boston'dan hoşlandığını biliyorsun.
- Tom'un Boston'u sevdiğini biliyorsun.

Weißt du, Tom mag Boston.

- Tom'un arabaları sevdiğini biliyorsun.
- Tom'un arabalardan hoşlandığını biliyorsun.

Weißt du, Tom mag Autos.

Neden Tom'un ağaçlara tırmanmaktan o kadar çok hoşlandığını düşünüyor?

Was glaubst du, warum Tom so gerne auf Bäume klettert?

- Tom onu yapmaktan hoşlandığını düşünüyorum.
- Bence Tom bunu yapmayı seviyor.

Ich denke, Tom macht das gerne.

- Bu iki kızdan hangisini sevdiğini biliyorum.
- Bu iki kızdan hangisini beğendiğini biliyorum.
- Bu iki kızın hangisinden hoşlandığını biliyorum.

Ich weiß, welches der beiden Mädchen dir gefällt.