1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-German
  4. Karımı

Translation of "Karımı" in German

0.007 sec.

Examples of using "Karımı" in a sentence and their german translations:

Karımı seviyorum.

Ich liebe meine Frau.

Karımı gerçekten özlüyorum.

Ich vermisse meine Frau sehr.

Karımı gördün mü?

Hast du meine Frau gesehen?

Ben karımı aldattım.

Ich habe meine Frau betrogen.

Lütfen karımı arayınız.

- Bitte rufen Sie meine Frau an!
- Bitte ruf meine Frau an!
- Bitte ruft meine Frau an!

Tom karımı tanıyor.

Tom kennt meine Frau.

Karımı mutlu etmek istiyorum.

- Ich beglücke gerne meine Frau.
- Ich mache gerne meine Frau glücklich.

O benim karımı bilir.

Sie kennt meine Frau.

O benim karımı tanır.

Er kennt meine Frau.

Kendi karımı tanıdığımı düşünmüyor musun?

Glaubst du nicht, dass ich meine eigene Gattin kennen sollte?

Karımı görmek için hastaneye gittim.

Ich ging ins Krankenhaus, um meine Frau zu besuchen.

Eski karımı boşanmamızdan beri görmedim.

Ich habe meine Ex-Frau seit unserer Scheidung nicht gesehen.

- Karımı taciz etmeyi kesin.
- Karımı üzmeyi kesin.
- Karımı rahatsız etmeyi kesin.
- Karımın canını sıkmayı kesin.
- Karıma sıkıntı vermeyi kesin.

- Unterlasse es, meine Frau zu belästigen!
- Unterlassen Sie es, meine Frau zu belästigen!

Karımı yeni bir araba almaktan vazgeçirdim.

Ich redete es meiner Frau aus, einen neuen Wagen zu kaufen.

Karımı seçerken büyük bir hata yaptım.

Ich habe einen großen Fehler begangen, als ich meine Frau auswählte.

Karımı gördün mü? Mary'yi gördün mü?

Haben Sie meine Frau, haben Sie Maria gesehen?

- Karımı terk ettim.
- Hanımımı terk ettim.

Ich habe meine Frau verlassen.

Karımı sana tanıtmam için bana izin ver.

Erlauben Sie mir, Ihnen meine Frau vorzustellen.

Aslında bu yüzden karımı doğum odasında neredeyse bıraktım,

Deshalb habe ich fast meine Frau im Kreißsaal allein gelassen.

Eski karımı hâlâ özlüyorum ama benim amacım iyileşmek.

Ich verfehle meine Exfrau noch, doch ich übe mein Schießen.

- Karımla konuşup yeni bir halı almamaya ikna ettim.
- Karımı yeni bir halı almaktan caydırdım.

- Ich redete es meiner Frau aus, einen neuen Teppich zu kaufen.
- Ich überzeugte meine Frau, keinen neuen Teppich anzuschaffen.