Translation of "Kolye" in German

0.004 sec.

Examples of using "Kolye" in a sentence and their german translations:

O güzel bir kolye.

Das ist eine hübsche Kette.

Kadın bir inci kolye taktı.

Die Dame trug eine Halskette aus Perlen.

Kolye yüz dolarlık bir fiyatla ucuz.

Die Halskette ist, für einhundert Dollar, billig.

Tom, Mary'ye bir kolye hediye etti.

Tom schenkte Maria eine Halskette.

Tom Mary için bir kolye satın almak istiyor.

Tom will eine Halskette für Mary kaufen.

O, karısı için bir inci kolye satın almak istiyor.

Er möchte ein Perlenhalsband für seine Frau kaufen.

Bu kolye Clara halanın taktığı kolyenin aynısı değil mi?

Ist das nicht das gleiche Halsband, wie Tante Clara es trägt?

Tom, John'un Mary'ye inci bir kolye vermesinin uygun olacağını düşünmedi.

Tom hielt es nicht für angebracht, dass Johannes Maria eine Perlenhalskette schenke.

Duygular incitmeye başladığında çıkarıp kenara koyabilmek için, kalpte değil bir kolye içinde taşınabilir olmalıydı.

Man sollte Gefühle in einer Halskette tragen können und nicht im Herzen, damit man sie ablegen kann, wenn es beginnt wehzutun.

Ne zaman bir kaza olsa doktorların aradığı ilk şey hasta hakkında bazı bilgiler sağlayan bir bilezik, bir kolye, veya bir aksesuardır.

Beim Erleiden eines jeglichen Unfalls ist das Erste, wonach Ärzte suchen, ein Armband, eine Halskette oder irgendein Utensil, das bestimmte Informationen über den Patienten liefern könnte.