Translation of "Latin" in German

0.004 sec.

Examples of using "Latin" in a sentence and their german translations:

Ben Latin Amerikalıyım.

Ich komme aus Lateinamerika.

Latin klasiklerini okudunuz mu?

Hast du die lateinischen Klassiker gelesen?

Romence bir Latin dilidir.

Rumänisch ist eine romanische Sprache.

Portekizce Latin kökenli bir dildir.

Das Portugiesische ist eine romanische Sprache.

Çünkü Latin kadınlarının gücü hayranlık vericidir. Çünkü Latin kadınlarının gücü hayranlık vericidir.

Denn die Stärke südamerikanischer Frauen ist bewundernswert. Denn die Stärke südamerikanischer Frauen ist bewundernswert.

Sinirlendiğinde acı ve baharatlı bir Latin misin?

Sind Sie eine feurige Latina, wenn Sie wütend sind?

Latin Amerika'daki askerî rejimlerin Birleşik Devletler'in desteğiyle

mit der die USA Militärregierungen

, çünkü aslında bir Latin tarihçi tarafından alıntılanmıştı.

war, weil sie tatsächlich von einem lateinischen Chronisten zitiert wurde.

Meksika'nın başkenti, Latin Amerika'daki en büyük şehirdir.

Die Hauptstadt Mexikos ist die größte Stadt Lateinamerikas.

İspanya, Latin Amerika'yı işgal etmeseydi, çok daha iyi olurdu.

Es wäre besser gewesen, wenn die Spanier nicht in Lateinamerika eingefallen wären.

Latin Amerika'da Japon animasyonunu seven bir sürü insan var.

In Lateinamerika gibt es viele, die Anime mögen.

Yoksulluk 2000'lerde Latin Amerika'da yüzde 50'den fazla azaldı.

Die Armut in Lateinamerika ging in den 2000er Jahren um über 50 Prozent zurück.

Elefen özel bir dildir. Hem Latin hem de Kiril alfabesi ile yazılabilir.

Elefen ist eine besondere Sprache. Sie kann sowohl mit dem lateinischen als auch mit dem kyrillischen Alphabet geschrieben werden.

Çatal kullanıcıları temel olarak Avrupa, Kuzey Amerika ve Latin Amerika'da; yemek çubuğu kullanıcıları Doğu Asya'da ve parmak kullanıcıları ise Afrika, Orta Doğu, Endonezya ve Hindistan'dadırlar.

Menschen, die mit einer Gabel essen, wohnen hauptsächlich in Europa, Nordamerika und Lateinamerika; Menschen, die mit Stäbchen essen, wohnen in Ostasien, und Menschen, die mit ihren Fingern essen, wohnen in Afrika, im Nahen Osten, in Indonesien und Indien.