1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-German
  4. Salonuna

Translation of "Salonuna" in German

0.003 sec.

Examples of using "Salonuna" in a sentence and their german translations:

Spor salonuna gidiyorum.

Ich gehe ins Fitnessstudio.

Annem güzellik salonuna gitti.

Meine Mutter ist in das Kosmetikgeschäft gegangen.

O, spor salonuna yürümedi.

Er ging nicht ins Fitnessstudio.

Gazeteler bekleme salonuna konuldu.

Im Wartezimmer lagen Zeitschriften aus.

Jüri üyeleri mahkeme salonuna geldi.

- Die Geschworenen betraten den Gerichtssaal.
- Die Geschworenen kamen in den Gerichtssaal.

Hadi spor salonuna gidip birkaç çember atalım.

Lass uns zur Turnhalle gehen und ein paar Körbe werfen!

Tom polis memurları tarafından çevrilmiş mahkeme salonuna yürüdü.

Tom betrat, umgeben von Polizisten, den Gerichtssaal.

Kendi kuzeni Hjorvard, kralın salonuna bir sürpriz, şafak saldırısı yaptı.

Sein eigener Cousin Hjorvard machte einen überraschenden Angriff im Morgengrauen auf die Königssaal.

Gerçek erkekler aerobik yapmak için değil, ağırlık çalışmak için spor salonuna giderler.

Echte Männer gehen in den Fitnessclub um Gewichte zu stemmen, nicht um Aerobic zu machen.