Translation of "Tanıklık" in German

0.007 sec.

Examples of using "Tanıklık" in a sentence and their german translations:

Buna tanıklık edebilirim.

Ich kann das bezeugen.

Tom tanıklık edebilir.

- Tom möge aussagen.
- Tom sagt möglicherweise aus.

Seni tanıklık yapmaya zorlayamam.

Ich kann Sie nicht zu einer Aussage zwingen.

Onun masumiyetine tanıklık edebilirim.

Ich kann seine Unschuld bezeugen.

O, onun aleyhine tanıklık etti.

- Sie hat gegen ihn ausgesagt.
- Sie sagte gegen ihn aus.

O, onun öldürülüşüne tanıklık etti.

Sie wurde Zeugin des Mordes an ihm.

Tek tanığımız tanıklık yapmayı reddediyor.

Unser einziger Zeuge weigert sich auszusagen.

Tom Mary'nin aleyhinde tanıklık etti.

Tom hat gegen Mary ausgesagt.

- O cinayete tanıklık etti.
- Cinayete şahit oldu.

Er wurde Zeuge des Mords.

Tom Mary'ye karşı tanıklık etmek için isteksiz gibi görünüyor.

Tom scheint nicht gegen Maria aussagen zu wollen.

Avrupa en kanlılara tanıklık etmek üzereydi Napolyon Savaşları günü savaşı.

Europa sollte nun den blutigsten Tag der napoleonischen Kriege sehen.