Translation of "Yaşlılar" in German

0.014 sec.

Examples of using "Yaşlılar" in a sentence and their german translations:

Tüm popülasyonlardaki yaşlılar risk altındadır,

Ältere Menschen sind in allen Bevölkerungsgruppen gefährdet,

Tabii, yaşlılar için tuvaletli bir cep telefonu.

Genau, Handys mit Toiletten für alte Männer.

Günlük yaşam aktivitelerine dikkat edebilen yaşlılar için ...

Bei Älteren, die in der Lage sind, die Tatigkeiten des täglichen Lebens alleine zu bewältigen,

Onun anne ve babası, benimkilerden daha yaşlılar.

Ihre Eltern sind älter als meine.

Yaşlılar her zaman gençlerden daha akıllı değildir.

Die Alten sind nicht immer klüger als die Jungen.

Hem Tom hem de Mary John'dan daha yaşlılar.

Tom und Maria sind beide älter als Johannes.

Yaşlılar için yeni milli yardım hattını İngiltere'de piyasaya sürdüm,

und startete eine neue nationale Hotline in England, für ältere Menschen,

Gençler var çoktan yaşlanmış, yaşlılar var genç kalmayı başarmış. Ben bu sondaki kategorideyim.

Es gibt junge Menschen, die bereits alt sind, und alte, die jung zu bleiben vermochten. Ich gehöre letzterer Kategorie an.

Tom o kadar yaşlıydı ki, köydeki en yaşlılar bile onu yalnızca yaşlı bir adam olarak tanıyordu.

Tom war so alt, dass selbst die Ältesten im Dorfe ihn nur als alten Mann kannten.