Translation of "Yapabildiği" in German

0.003 sec.

Examples of using "Yapabildiği" in a sentence and their german translations:

Tom'un yapabildiği tek dans valstır.

Tom kann nur Walzer tanzen.

Hiç kimse onu Tom'un yapabildiği kadar iyi yapamaz.

Das kann niemand so gut wie Tom.

Hiç kimse Tom'un yapabildiği kadar iyi pizza yapamaz.

Niemand kann so gut Pizza backen wie Tom.

Yaşlı Bay Smith yapabildiği kadar çok para tasarrufu yapıyor.

Der alte Herr Smith spart soviel Geld, wie er kann.

Herkes onun çocukları için yapabildiği her şeyi yaptığını bilir.

Jeder weiß, dass sie alles, was sie konnte, für ihre Kinder getan hat.

Ciddi bir hastalıktan dolayı, o birçok insanın yapabildiği gibi vücudunu hareket ettiremiyor.

Wegen einer schweren Krankheit kann er seinen Körper nicht so bewegen, wie die meisten Menschen es können.

Tom işini kaybetti. Çünkü firma bir robotun onun işini daha iyi yapabildiği sonucuna vardı.

Tom verlor seine Arbeit, da man in seiner Firma der Ansicht war, ein Roboter sei geeigneter.