1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-German
  4. Yapmayacağını

Translation of "Yapmayacağını" in German

0.005 sec.

Examples of using "Yapmayacağını" in a sentence and their german translations:

Onu yapmayacağını biliyorum.

Ich weiß, du würdest das nicht tun.

Tom onu yapmayacağını söyledi.

Tom sagte, dass er das nicht machen wird.

Tom onu yapmayacağını söylüyor.

Tom sagt, dass er das nicht machen wird.

Tom onu yapmayacağını biliyor.

Tom weiß, dass er das nicht tun soll.

Tom'un bunu tekrar yapmayacağını umuyorum.

Ich hoffe, dass Tom das nie mehr tun wird.

Bunu kesinlikle kasten yapmayacağını biliyorum.

Ich weiß, dass du das niemals absichtlich machen würdest.

Tom onu tekrar yapmayacağını söyledi.

Tom sagte, er werde das nicht wieder tun.

Tom, Mary'ye onu yapmayacağını söyledi.

Tom sagte Maria, dass er das nicht tun würde.

Tom onu hiç yapmayacağını söyledi.

Tom hat gesagt, dass er das nie tun würde.

Tom bunu asla tekrar yapmayacağını söylüyor.

Tom sagt, er werde es niemals wieder tun.

Tom'un bunu yapmayacağını biliyorsun, değil mi?

Du weißt aber schon, dass Tom das nicht tun wird, oder?

Tom onu asla tekrar yapmayacağını söylüyor.

Tom sagt, er macht das nie wieder.

Ben kesinlikle Tom'un onu yapmayacağını umuyorum.

Ich hoffe inständig, Tom lässt das bleiben.

Tom'un onu uygun olarak yapmayacağını biliyordum.

Ich wusste, dass Tom das nicht richtig machen würde.

Tom, Mary'nin onu muhtemelen yapmayacağını düşündü.

Tom dachte, Mary würde das wahrscheinlich nicht tun.

Tom Mary'nin muhtemelen onu yapmayacağını biliyordu.

Tom wusste, dass Maria das nicht macht.

Tom'un onun yapmasını istediğin şeyi yapmayacağını umuyorum.

Ich gehe davon aus, dass Tom deinem Wunsche nicht nachkommen wird.

Tom Mary'nin böyle bir şeyi asla yapmayacağını bilir.

Tom weiß, dass Maria so etwas nie täte.

Tom bunu yapmayacağını söyledi, bu yüzden Mary'nin yapmasını istedim.

Weil Tom sagte, dass er es nicht tun wolle, bat ich Maria darum.

Mary onun bir hata olduğunu ve onu tekrar yapmayacağını söyledi.

Maria sagte, es sei ein Versehen gewesen und sie wolle es nicht wieder tun.

Tom onun bir hata olduğunu ve onu tekrar yapmayacağını söyledi.

Tom sagte, es sei ein Versehen gewesen und er wolle es nicht wieder tun.