Translation of "Alışverişe" in Hungarian

0.014 sec.

Examples of using "Alışverişe" in a sentence and their hungarian translations:

- O, alışverişe gitti.
- Alışverişe gitti.

Bevásárolni ment.

Alışverişe gittim.

Elmentem vásárolni.

Alışverişe gitti.

Vásárolni ment.

Alışverişe gidiyoruz.

Vásárolni megyünk.

Alışverişe gidiyorum.

Vásárolni megyek.

Alışverişe gidiyorlar.

Vásárolni mennek.

Alışverişe gitmek istiyorum.

El akarok menni bevásárolni.

Onlar alışverişe gitti.

Elmentek bevásárolni.

Günaşırı alışverişe giderim.

Kétnaponta járok vásárolni.

Dün alışverişe gittik.

Tegnap elmentünk bevásárolni.

- Her sabah alışverişe çıkarım.
- Her sabah alışverişe giderim.

- Minden reggel én megyek bevásásrolni.
- Minden reggel megyek bevásárolni.

Geçen Cumartesi alışverişe gittim.

Múlt szombaton vásárolni voltam.

Benimle alışverişe gitmeyecek misin?

- Nem jönne velem bevásárolni?
- Nem jönnél velem bevásárolni?

O sadece alışverişe gidiyor.

Csak vásárolni megy.

Bir süpermarkete alışverişe gitti.

Elment vásárolni a szupermarketbe.

Tom alışverişe gitmeye niyetleniyor.

Tom boltba szeretne menni.

Her sabah alışverişe gidiyorum.

Minden reggel vásárolni megyek.

Onunla alışverişe gitmediğimi söyledim.

Mondtam, hogy nem megyek vele vásárolni.

Ne sıklıkta alışverişe çıkarsın?

Milyen gyakran szoktál bevásárolni?

Maria'nın alışverişe gitmesi gerekir.

Máriának vásárolnia kell.

Her sabah alışverişe çıkarım.

Minden reggel bevásárlókörútra indulok.

Tom, Mary'yle alışverişe gitti.

Tom Maryvel ment bevásárolni.

Yoko dün alışverişe gitti.

Yoko tegnap elment vásárolni.

O, alışverişe gitmeyi düşündü.

Azt tervezte, hogy bevásárolni megy.

Kim alışverişe gitmek ister?

Ki akar elmenni bevásárolni?

Öğle yemeğinden sonra alışverişe gideceğim.

Az ebéd után bevásárolni megyek.

Benimle alışverişe gelmek ister misin?

Szeretnél velem eljönni vásárolni?

Haftada kaç kez alışverişe gidersin?

Hetente hányszor mész vásárolni?

Şişe suyu almak için alışverişe gittiyseniz

Ha palackozott vizet akarunk venni,

Tom çoğunlukla tek başına alışverişe gider.

Tom gyakran egyedül megy vásárolni.

Ben neredeyse her gün alışverişe gidiyorum.

Szinte minden nap elmegyek bevásárolni.

Alışverişe gitmektense evde kalmayı tercih ederim.

Inkább otthon maradnék, mint hogy vásárolni menjek.

Belki Tom Mary ile alışverişe gitti.

Talán Tomi vásárolni ment Marival.

En son ne zaman alışverişe gittin?

Mikor mentél utoljára bevásárolni?

Alışverişe gitmek zorundayım. Bir saat içinde döneceğim.

Be kell vásárolnom. Egy óra múlva visszajövök.

Ben onunla alışverişe gitmeyeceğimi ona açıkça söyledim.

Világosan megmondtam, hogy nem megyek vele vásárolni.

Haftada en az bir kere alışverişe gidiyorum.

Legalább egyszer egy héten elmegyek vásárolni.

Onunla birlikte alışverişe gitmeyeceğimi ilk ve son olarak ona söyledim.

- Világosan megmondtam, hogy nem megyek vele vásárolni.
- Megmondtam neki egyszer és mindenkorra, hogy nem megyek el vásárolni vele.

Maria ve Natalia alışverişe giderler. Kendileri için bir şeyler alırlar.

Maria és Natalia vásárolni mennek. Vesznek valamit maguknak.

Tom alışverişe gittiğinde, neredeyse her zaman bir kredi kartı kullanır.

Tom szinte mindig hitelkártyát használ, mikor vásárolni megy.

Oturma odasında video oyunları oynarken, annem bana onunla alışverişe gidip gitmeyeceğimi sordu.

Amikor videójátékot játszottam a nappaliban, anyám megkérdezte, hogy elmennék-e vele vásárolni.