Translation of "üzereydim" in Italian

0.600 sec.

Examples of using "üzereydim" in a sentence and their italian translations:

Ayrılmak üzereydim.

- Stavo per partire.
- Io stavo per partire.

Gitmek üzereydim.

- Stavo per andare.
- Io stavo per andare.

Ben bıçaklanmak üzereydim.

Sono stato quasi pugnalato.

Sensiz gitmek üzereydim.

- Stavo per andarmene senza di te.
- Stavo per andarmene senza di voi.
- Stavo per andarmene senza di lei.

Ben yatmak üzereydim.

Stavo per andare a letto.

Bir şey söylemek üzereydim.

Stavo per dire qualcosa.

Tam yatmaya gitmek üzereydim.

Stavo giusto per andare a letto.

Telefon çaldığında gitmek üzereydim.

- Stavo per uscire quando suonò il telefono.
- Stavo per uscire quando ha suonato il telefono.

Ben intihar etmek üzereydim.

- Stavo per suicidarmi.
- Io stavo per suicidarmi.

Telefon çaldığında dışarı çıkmak üzereydim.

- Stavo per uscire quando squillò il telefono.
- Stavo per uscire quando il telefono ha squillato.

- Tom'u aramak üzereydim.
- Tom'u arayacaktım.

- Stavo per chiamare Tom.
- Io stavo per chiamare Tom.

Sen içeri girdiğinde ayrılmak üzereydim.

Stavo quasi per andarmene quando sei entrato.

Ben sadece 911'i aramak üzereydim.

Stavo giusto chiamando il 911.

O beni aradığında ben akşam yemeği yemek üzereydim.

- Stavo per cenare quando mi ha chiamato.
- Stavo per cenare quando mi ha chiamata.
- Stavo per cenare quando mi chiamò.

- Lafı ağzımdan aldın.
- Tam onu söylemek üzereydim.
- Tam da onu söyleyecektim.

Stavo per dirlo.