1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-Italian
  4. Peşinde

Translation of "Peşinde" in Italian

0.004 sec.

Examples of using "Peşinde" in a sentence and their italian translations:

Herkes mutluluk peşinde.

- Tutti cercano la felicità.
- Cercano tutti la felicità.

Peşinde yavrularla kolay olmuyor. Genç erkek daha çok oyun peşinde gibi.

Non è facile, con i cuccioli a carico. Il giovane maschio sembra più interessato a giocare.

- O bir dolap çeviriyor.
- Bir şeyler peşinde.
- O bir işin peşinde.

- Ha in mente qualcosa.
- Lui ha in mente qualcosa.

Hepsi burada av indirme peşinde.

Sono tutti qui per trovare una preda.

Sanırım Tom bir şey peşinde.

- Penso che Tom stia per fare qualcosa.
- Io penso che Tom stia per fare qualcosa.

Bu ufak yarasalar, açan çiçeklerin peşinde...

Questi piccoli pipistrelli migrano per centinaia di chilometri ogni anno,

Tom her zaman bir şeyin peşinde.

Tom sta sempre tramando qualcosa.

çünkü başarı peşinde koşmak ve başarısızlık riski

perché ricercare il successo e rischiare il fallimento

- O bir dolap çeviriyor.
- Bir şeyler peşinde.

- Ha in mente qualcosa.
- Lei ha in mente qualcosa.

Ormanda büyük avların peşinde koşmaktan çoğu zaman iyidir.

Spesso è molto meglio che cacciare nella foresta.

Ormanda büyük avlar peşinde koşmaktan çoğu zaman iyidir.

Spesso è molto meglio che cacciare nella foresta.

- Hayatını gerçeğin peşinde geçirdi.
- Hayatını gerçeği aramakla geçirdi.

- Passò la sua vita a ricercare la verità.
- Lei passò la sua vita a ricercare la verità.
- Ha passato la sua vita a ricercare la verità.
- Lei ha passato la sua vita a ricercare la verità.

Peşinde olduğumuz şey bu. Tamam, bu iyi bir buluş.

È quello che cerchiamo. Bel colpo.

Eden mağlup Prusya ordusunun peşinde önemli bir rol oynadı .

dell'esercito prussiano sconfitto che seguì.

Ama şu var ki, bugün peşinde olduğumuz şey olağanüstü sonuçlar.

Ma quello che ci interessa qui, sono i risultati straordinari.

Mumbai gibi kent ormanlarındaki başıboş köpek, kedi ve tavukların, yani kolay lokmaların peşinde.

facili prede in una giungla urbana come Mumbai, dove li ha visti agire in prima persona.

Çevreci, tehlikeli bir görevde, ülkenin benekli sinsi avcılarının peşinde, ancak yaptığı işin bir bedeli var.

Questo ambientalista ha una missione pericolosa: individuare gli spostamenti del silenzioso predatore. Ma c'è un prezzo da pagare.

Ebeveynler yeni nesile gerçeklikten uzak ve gerçekçi olmayan hayallerin peşinde koşturan bir nesil olarak olarak bakıyor.

I genitori pensano la nuova generazione come una generazione lontana dalla realtà e occupata a rincorrere sogni non realizzabili.