Translation of "Uğramış" in Italian

0.019 sec.

Examples of using "Uğramış" in a sentence and their italian translations:

Çok ihanete uğramış hissediyorum.

- Mi sento molto tradito.
- Io mi sento molto tradito.
- Mi sento molto tradita.
- Io mi sento molto tradita.

Hayal kırıklığına uğramış görünüyordu.

- Sembrava delusa.
- Lei sembrava delusa.

Ben ihanete uğramış hissettim.

- Mi sono sentita tradita.
- Mi sono sentito tradito.
- Mi sentii tradito.
- Mi sentii tradita.
- Mi sentivo tradito.
- Mi sentivo tradita.

Tom hayal kırıklığına uğramış.

Tom è frustrato.

Hayal kırıklığına uğramış görünüyorsun.

- Sembri deluso.
- Sembri delusa.
- Sembra deluso.
- Sembra delusa.
- Sembrate delusi.
- Sembrate deluse.

Hayal kırıklığına uğramış değilim.

- Non sono deluso.
- Io non sono deluso.
- Non sono delusa.
- Io non sono delusa.

Tom zulme uğramış hissetti.

Tom si sentiva perseguitato.

Hayal kırıklığına uğramış değiliz.

Non siamo delusi.

Kendimizi ihanete uğramış hissettik.

- Ci siamo sentiti traditi.
- Ci siamo sentite tradite.
- Ci sentimmo traditi.
- Ci sentimmo tradite.

Onlar hayal kırıklığına uğramış görünüyordu.

- Sembrano delusi.
- Loro sembrano delusi.
- Sembrano deluse.
- Loro sembrano deluse.

O hayal kırıklığına uğramış değildi.

- Non era deluso.
- Lui non era deluso.

Herkes hayal kırıklığına uğramış görünüyordu.

Sembravano tutti delusi.

Tom hayal kırıklığına uğramış görünüyordu.

Tom sembrava deluso.

Tom hayal kırıklığına uğramış olmayacak.

Tom non sarà deluso.

Tom değişime uğramış bir insan.

Tom è un uomo cambiato.

Biraz hayal kırıklığına uğramış hissediyorum.

- Mi sento piuttosto frustrato.
- Mi sento piuttosto frustrata.

Tom hayal kırıklığına uğramış görünüyor.

Tom sembra deluso.

Tom çok hayal kırıklığına uğramış.

Tom è molto deluso.

Tom hâlâ hayal kırıklığına uğramış.

Tom è ancora frustrato.

Tom hayal kırıklığına uğramış hissetti.

Tom si sentiva frustrato.

Öğretmen hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyor.

- Sembra che l'insegnante fosse deluso.
- Sembra che l'insegnante fosse delusa.

Sonuçlarda hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyor.

Lui sembrava deluso dei risultati.

Tom biraz hayal kırıklığına uğramış görünüyordu.

Tom sembrava un po' deluso.

Tom öfkeli ve hayal kırıklığına uğramış.

Tom è arrabbiato e frustrato.

Tom hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyor.

Tom sembra deluso.

Annen çok hayal kırıklığına uğramış olmalı.

- Tua madre deve essere stata molto delusa.
- Sua madre deve essere stata molto delusa.
- Vostra madre deve essere stata molto delusa.

Tom biraz hayal kırıklığına uğramış görünüyor.

Tom sembra un po' deluso.

Tom çok hayal kırıklığına uğramış görünüyor.

Tom sembra molto deluso.

Tom belli ki hayal kırıklığına uğramış.

- Tom è ovviamente frustrato.
- Tom è palesemente frustrato.

Tom üzgün ve hayal kırıklığına uğramış görünüyor.

Tom sembra triste e deluso.

Tom üzgün ve hayal kırıklığına uğramış görünüyordu.

Tom sembrava triste e deluso.

Tom çok hayal kırıklığına uğramış gibi görünmüyordu.

Tom non sembrava troppo deluso.

Tom eve hayal kırıklığına uğramış olarak döndü.

- Tom è ritornato a casa deluso.
- Tom ritornò a casa deluso.

O, sonuçlarla ilgili hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyor.

Lui sembrava deluso dai risultati.

Hem Tom hem Mary hayal kırıklığına uğramış görünüyor.

Sia Tom che Mary sembrano delusi.

Okulun saygınlığı, Tom'un salaklığı yüzünden zarara uğramış görünmekte.

La reputazione della scuola è stata danneggiata a causa della stupidata di Tom.

Hem Tom hem de Mary üzgün ve hayal kırıklığına uğramış görünüyordu.

Sia Tom che Mary sembravano arrabbiati e delusi.

- Ben şaşırdım ve hayal kırıklığına uğradım.
- Şaşkın ve hayal kırıklığına uğramış durumdayım.

Sono sorpreso e deluso.