Translation of "çarptı" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "çarptı" in a sentence and their japanese translations:

Kamyon arabamıza çarptı.

トラックが我々の車にぶつかった。

Araba polise çarptı.

その車は警官を引き倒した。

O, gözüme çarptı.

- 彼女は僕の目を引いた。
- 彼女はぼくの注意をひいた。

Evini yıldırım çarptı.

彼の家に雷が落ちた。

Başını tavana çarptı.

彼は天井に頭をぶつけた。

Araba, kamyona çarptı.

車がトラックに激しくぶつかった。

Araba duvara çarptı.

その車は壁にぶつかった。

Hastanedeyim. Yıldırım çarptı.

病院にいるよ。雷に打たれたんだ。

Kafasına bir taş çarptı.

石が彼の頭にあたった。

Araba bir korkuluğa çarptı.

車はガードレールに衝突した。

Haberlerde kalbi hızlıca çarptı.

その知らせで彼はどきんとした。

Top onun gözüne çarptı.

ボールが彼女の目に当たった。

Kamyon bir arabaya çarptı.

- トラックが車にぶつかった。
- トラックが自動車に衝突した。

Bir kamyon köpeğe çarptı.

トラックが犬をはねた。

Motosiklet telefon direğine çarptı.

そのバイクは電柱にぶつかった。

O, öfkeyle kapıyı çarptı.

彼は怒ってドアをばたんと閉めた。

O, kafasını rafa çarptı.

彼は棚に頭をぶつけた。

Tayfun Kanto bölgesine çarptı.

台風が関東地方に上陸した。

Başını bir sütuna çarptı.

彼は柱に頭をぶつけた。

Titanik bir buzdağına çarptı.

タイタニックは氷山に衝突した。

Gemi bir kayaya çarptı.

彼らの船は岩にぶつかった。

Araba bir ağaca çarptı.

- 車は木に突っ込んだ。
- 車が木に衝突した。

Bir uçak dağa çarptı.

飛行機が山に墜落した。

Tom'un evini yıldırım çarptı.

トムの家に雷が落ちた。

O, dizini sandalyeye çarptı.

彼はひざをいすにぶつけてしまった。

O, kafasını bir kayaya çarptı.

彼は頭を岩にぶつけた。

O, arabayı lamba direğine çarptı.

彼は車を電柱にぶつけた。

Araba çite çarptı ve devrildi.

車がフェンスにぶつかってひっくり返った。

Dikkatsizlik nedeniyle arabasıyla direğe çarptı.

- 彼女は注意不足で、車をポストにぶつけた。
- 彼女は不注意で柱に車をぶつけた。

Araba bir telefon direğine çarptı.

車は電柱にぶつかった。

Tom'un kullandığı trene yıldırım çarptı.

トムの乗っていた電車に雷が直撃した。

Tom kafasını arabanın çatısına çarptı.

トムは車の天井に頭をぶつけた。

Tom arabanın çatısına başını çarptı.

トムは車の天井に頭をぶつけた。

Sürücü dikkatsiz olduğu için araba çarptı.

運転手が不注意だったので車は衝突した。

Top ona kafasının sol tarafından çarptı.

ボールは彼の頭の左側に当たった。

Alandaki büyük bir ağacı yıldırım çarptı.

野原の大木に落雷があった。

Onun sağ bacağına bir top çarptı.

ボールが彼女の右足に当たった。

Onun sürdüğü araba bir trene çarptı.

彼の乗った自動車が電車に衝突した。

Bir çocuk bisikletine binerken cüzdanımı çarptı.

少年が自転車に乗って通りすがりに私のハンドバッグをひったくった。

Dün bir kamyon bu duvara çarptı.

昨日トラックがこの塀にぶつかった。

Benzin kamyonu kapıya çarptı ve patladı.

ガソリンを積んだトラックが門に衝突して爆発した。

- Araba ağaca çarptı.
- Araba, ağaca tosladı.

車が木にぶつかった。

Araba korkuluğa çarptı ve tepeden aşağıya yuvarlandı.

車はガードレールに衝突して、丘を転げ落ちて行った。

Ona bir araba çarptı ve hemen öldü.

彼は車にひかれて、即死した。

- O, kız kardeşine çarptı.
- Kız kardeşine vurdu.

- 彼女は妹を殴った。
- 彼女は姉を殴った。

Dün bu yaya geçidinde bir yayaya kamyon çarptı.

昨日この横断歩道で、1人の歩行者がトラックにひかれた。

Ben futbol oynarken bir top kafamın arkasına çarptı.

サッカーをしていて後頭部にボールが当たりました。

Elim çarptı, denizkestanesi kaydı, yere düşmesin diye elimle yakaladım,

それで滑って 落とすまいとつかんだら―

Yaşlı adama bir araba çarptı ve derhal hastaneye götürüldü.

その老人は車にひかれて直ちに病院に担ぎ込まれた。

Hız aracı Jack Robinson diyemeden önce kaydı ve bir kamyonun arkasına direkt çarptı.

違反のスピードを出して、突っ走っていた車がブレーキをかけたが、空回りして、運転手があっとゆうまもなく、トラックの背後に、もろにぶつかった。

- Bu sonbaharda büyük bir deprem Meksika'ya çarptı.
- Bu sonbahar büyük bir deprem Meksika'yı vurdu.

今年の秋にメキシコで大地震があった。

- O, düşen kaya tarafından çarpıldı ve anında öldü.
- Ona, düşen bir kaya çarptı ve anında öldü.

彼は落石で即死した。