Translation of "öğrenmeye" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "öğrenmeye" in a sentence and their japanese translations:

Öğrenmeye karar verdim.

私は調べて見ようと決心しました

Fransızca öğrenmeye niyetli.

彼女はフランス語の習得に熱中している。

Fransızca öğrenmeye niyetlidir.

彼はフランス語を懸命に勉強してきた。

Esperanto öğrenmeye başladım.

エスペラントの勉強を始めました。

Fransızca öğrenmeye başladım.

私はフランス語を勉強し始めました。

İspanyolca öğrenmeye değer.

スペイン語は学ぶ価値がある。

- Fransızca öğrenmeye başladın mı?
- Fransızca öğrenmeye çoktan başladın mı?

- フランス語の手習いはもう始めた?
- フランス語学習はもう始められましたか?

Yeni şeyler öğrenmeye meraklıdır.

彼女は新しいことを学びたがっている。

Onun sırrını öğrenmeye meraklıydı.

彼は彼女の秘密を知りたがっていた。

O, sonuçları öğrenmeye korkabilir.

彼は結果を知ることを恐れるかもしれない。

Onlar İngilizce öğrenmeye istekliler.

彼らは進んで英語を学ぶ気がある。

O, İngilizce öğrenmeye başladı.

- 彼は英語を習い始めた。
- 彼ね、英語を習い始めたのよ。

Steno öğrenmeye karar verdim.

私は速記を習うことに決めた。

Fransızca öğrenmeye karar verdim.

フランス語を勉強することにした。

Beyni öğrenmeye hazırlayacak terapiler geliştirmektir.

学習に備えて脳に学ぶ用意をさせるような 治療法の開発で

Ne zaman Almanca öğrenmeye başladın?

君は、いつドイツ語の勉強を始めましたか。

İngilizce öğrenmeye ne zaman başladın?

- 君はいつ英語を学び始めたのか。
- 英語の勉強を始めたのはいつなの?

Fransızca öğrenmeye ne zaman başladın?

- フランス語はいつから勉強してるの?
- フランス語を習い始めたのはいつ頃なの?

Bugün Esperantoca öğrenmeye karar verdim.

私は今日、エスペラントを学ぶことを決めました。

O benim tavsiyemi öğrenmeye çalışıyor.

彼女は私の助言を求めている。

Niçin Fransızca öğrenmeye karar verdin?

- なんでフランス語勉強しようと思ったの?
- なんでフランス語やろうと思ったの?

Neden Fransızca öğrenmeye karar verdin?

どうしてフランス語を習うことにしたの?

Ne zaman Fransızca öğrenmeye başladın?

フランス語を習い始めたのはいつ頃なの?

Koko, hızla öğrenmeye devam etti.

ココは速やかに学び続けた。

İngilizce öğrenmeye çalışırken çok çalışıyorum.

頑張って、英語を勉強しているところです。

Yeni bir motor yetisi öğrenmeye çalıştık,

皆さんも新しい運動スキルを 獲得しようとしたことがあるでしょう

öğrenmeye uyan tek bir yaklaşım yok.

万能な学習アプローチは存在しない ということです

Öğrenmeye istekli olmayan biri öğretmeye değmez.

- 進んで学ぼうとする気の無い者には教える甲斐がない。
- 学ぶ気のない者には教えるだけ無駄だ。

Belki programı öğrenmeye başlamamın zamanı geldi.

そろそろプログラミングを覚えようかな。

O, çabalarını İngilizce konuşmayı öğrenmeye yöneltti.

- 彼女は英語を話せるようになろうと骨を折った。
- 彼女は英語が話せるようになろうと骨を折った。

O herkesten bir şey öğrenmeye hazır.

彼は誰からも何でも学ぼうとする。

Ben geçen hafta Çince öğrenmeye başladım.

- 先週中国語を習い始めました。
- 私は先週中国語を習い始めました。

Belki de programlamayı öğrenmeye başlama zamanı.

そろそろプログラミングを覚えようかな。

Üç yıl önce Fransızca öğrenmeye başladım.

3年前フランス語の勉強を始めました。

Ve yeni bir şey öğrenmeye hazır olmak.

そして新しいことを受け入れる姿勢を 得ることです

Fransızca öğrenmeye başladığımdan beri üç yıl oldu.

フランス語の勉強を始めてから3年が経ちます。

Tom üç yıl önce Fransızca öğrenmeye başladı.

トムは3年前にフランス語の勉強を始めた。

Her gün yeni bir şey öğrenmeye çalışıyorum.

毎日、何かしら新しいことを学ぼうとしてるんだよ。

Çince öğrenmeye başladığımdan beri iki yıl oldu.

私は中国語を学び始めて2年が経った。

Ister yeni bir müzik aleti öğrenmeye çalışıyor olun,

新しい楽器の弾き方を覚えたり

Çince öğrenmeye başladığımdan beri bir buçuk yıl geçti.

中国語を学び始めて、1年半経ちました。

Bu kasabada gerçekten kaç kişinin yaşadığını öğrenmeye çalıştım.

この街に実際は何人の人が住んでいるのか知ろうとした。

Ben bir öğretmen olmak amacıyla İngilizce öğrenmeye başladım.

- 私は教師になる目的で英語を学び始めた。
- 私は教師になるつもりで英語を学び始めた。

Sükut altındır ama bir yabancı dil öğrenmeye çalışırken değil.

沈黙は金なり、しかし外国語を覚えようとするときにはそうではない。

O Yunanca öğrenmeye çalıştı ama kısa sürede usandı ve vazgeçti.

彼はギリシャ語を学ぼうとしたが、すぐに飽きてやめてしまった。

Fransızca öğrenmeye başlamak istiyorum. Çalışmak için bana biraz malzeme tavsiye edebilir misin?

フランス語を始めようと思うんだけど、おすすめの教材を紹介してくれない?

"Fransızca öğrenmeye biraz ilgim var ama o zor değil mi?" "Hiç değil. İngilizceden 100 kat daha kolay!" "Gerçekten mi?" "Eh, en azından benim için öyle." "Bunun nedeni senin ana dilin olması gerçi"

「フランス語、興味はあるけど難しいんでしょ?」「そんなことないよ。英語の100倍簡単だよ」「ほんとに?」「少なくとも僕にとってはね」「それはトムがネイティブだからじゃん」