Translation of "Arasında" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Arasında" in a sentence and their japanese translations:

Kulaklarınızın arasında yatıyor.

皆さんの頭の中にあります

Tom tavan arasında.

トムは屋根裏部屋にいる。

İkisi arasında seç.

二つの中から一つを選びなさい。

Öğrenciler arasında popülerdir.

彼は生徒に人気があります。

- Para üçü arasında dağıtıldı.
- Para üçü arasında pay edildi.

- その金は三人で分けられた。
- そのお金は3人で山分けにされた。

- Diğerlerinden sıyrılıyor.
- Diğerlerinin arasında sivriliyor.
- Diğerleri arasında göze çarpıyor.

彼女抜群ですよ。

Ebeveynlerin arasında kalarak inciniyor.

その間にいるあなたは 負傷します

...usulca ağaçların arasında uçarlar.

‎そして夜の危険を回避した

Kazancı hepimizin arasında paylaştık.

我々は全員で利益を分け合った。

Toz tavan arasında birikmişti.

屋根裏にほこりがたまっていた。

Film, gençler arasında popüler.

映画が若者の間で流行している。

Biz ağaçların arasında yürüdük.

私たちは木の間を歩いた。

Tom yabancılar arasında huzursuz.

- トムは知らない人に混じって居心地が悪かった。
- トムは知らない人に囲まれて不安だった。

Pizzayı üçünüz arasında paylaştırın.

- そのピザを三人で分けなさい。
- ピザは3人で分けてね。

Diğer kızlar arasında popülerdir.

彼女は他の女の子達に人気があります。

Bebeğini kollarının arasında tutdu.

彼女は赤ん坊をしっかりと腕に抱きしめた。

Hırsızlar arasında onur vardır.

泥棒仲間にも仁義がある。

Kuşlar ağaçların arasında ötüşüyorlardı.

鳥が木々の間でさえずっていた。

O, öğrenciler arasında popülerdir.

彼は生徒に人気があります。

Kedi dalların arasında saklandı.

猫は枝の間に隠れた。

Elmaları beşimiz arasında paylaştırdı.

彼はリンゴを私たち5人に分けてくれた。

Onlar arasında bağlantı yok.

両者の間に関係はない。

Problemlerimiz arasında benzerlik görmüyorum.

君の問題と僕の問題との間には類似点はない。

Beni arkadaşlarınızın arasında sayabilirsiniz.

君は私を君の友人のうちに数えてよい。

Keki ikiniz arasında paylaştır.

- ケーキをあなた方2人で分けなさい。
- あなたたち2人でケーキを分けなさい。

Beatles gençler arasında popüler.

ビートルズの曲は若い人達の間で人気がある。

- Onun romanları genç insanlar arasında popülerdir.
- Romanları gençler arasında popülerdir.

彼の小説は若者に愛読されている。

- Ağaçlar arasında bir ev görüyorum.
- Ağaçların arasında bir ev görüyorum.

- 木立の間に家が見える。
- 木の間に家が見える。
- 木立の合間から家が見えます。

Aileleri arasında köprü olmaya çabalarken

家族と生まれた国の違いを

Insanlar arasında ücretsiz olarak paylaşıldı.

無償で人々の間で共有されました

Tehdit altında olan çeşitler arasında

危機に瀕する品種は たとえば ブラッド・クリングという果肉の赤い桃

Ülkeler arasında karşılaştırma yaptığımız zaman

おもしろいのは 国をまたいで 比較することです

İyi ebeveynlik, varlık-yokluk arasında

良い子育ては 貧困家庭と 裕福な家庭との教育的差異を

Bir sincap dalların arasında saklandı.

リスは枝の中に隠れた。

Tenis öğrenciler arasında çok popülerdir.

テニスは学生の間で大変人気がある。

Sekiz ile on arasında oldu.

それは八時から十時の間に起こった。

İki olay arasında yıllar geçer.

その二つの事件の間には何年もの月日が経っていた。

O eğilim Amerikalılar arasında güçlüdür.

その傾向はアメリカ人に強いようですね。

O şarkıcı kızlar arasında popülerdir.

その歌手は女の子に人気がある。

Şarkıcı, genç insanlar arasında popülerdir.

その歌手は若者たちの間で人気があります。

İkisi arasında aşk filizlenmeye başladı.

2人の間に愛が芽生えた。

On doları beşimizin arasında bölüştük.

10ドルを私たち5人で分けた。

Bu görüşler arasında ikincisi önemlidir.

この内大事なのは第二目の観点である。

O, öğrenciler arasında çok popülerdir.

彼女は学生の間でたいへん人気がある。

Şarkıları gençler arasında iyi biliniyor.

彼女の歌は若い人々によく知られている。

O ,iş arkadaşları arasında popülerdir.

彼は同僚に受けがよい。

O, arazisini oğulları arasında dağıttı.

彼は土地を息子達に分けた。

O benim arkadaşlarımın arasında dahildir.

彼は私の友人の中に入っている。

İkizler arasında hiçbir fark göremedi.

彼はその双子の違いを何ら気づく事が出来なかった。

O beyefendiler arasında bir beyefendi.

彼は紳士の中の紳士だ。

Film genç insanlar arasında popüler.

映画が若者の間で流行している。

Bununla şunun arasında seçim yap.

これとあれの中から選んで下さい。

Alışveriş merkezleri ergenler arasında popülerdir.

ショッピングモールはティーンに人気だ。

Onlar arasında kuşak farkı var.

彼らの間には世代の断絶がある。

Bu ikisi arasında seçim yap.

- この二つの中から一つ選びなさい。
- この2つから選びなさい。

Paul eli saçının arasında koştu.

ポールは手で髪を梳きました。

Tom ve John arasında oturdum.

私はトムとジョンの間に座った。

O iki sandalye arasında oturuyor.

彼は二つの椅子の間に座っている。

Yaşam ve ölüm arasında kaldı.

彼は生死の境をさ迷った。

Yabancılar arasında oldukça rahat hissediyorum.

私は知らない人の中にいてもぜんぜん緊張しない。

Satırlar arasında bir boşluk bırak.

- 行と行との間をあける。
- 行間をあけてください。

Köpekler renkler arasında ayrım yapamazlar.

犬は色を区別することができない。

O hâlâ tavan arasında mı?

それって、まだ屋根裏部屋にあるの?

Anne parayı çocukları arasında bölüştürdü.

母は子供たちに金をわけてやった。

O genel okuyucular arasında popüler.

彼は一般の読者に人気がある。

Kot şimdi kızlar arasında moda.

女の子の間で今、ジーパンが流行っている。

Kadın, iki erkek arasında oturuyordu.

女は二人の男の間に座っていた。

O, oğlanlar arasında çok popülerdir.

彼女は男の子の間でもとても人気がある。

Yabancılar arasında asla rahat hissedemem.

しらない人のなかにいると、私はどうもくつろげない。

Bu elmaları üçünüz arasında paylaşın.

これらのりんごを3人で分けなさい。

Bu ilacı öğünler arasında al.

この薬を食事と食事の間に飲みなさい。

Bu kitap öğrenciler arasında popüler.

この本は学生に愛読されている。

İkisi arasında çok fark yok.

- この二つは大同小異だ。
- この二つに大差はない。
- この二つに大きな違いはない。

Müzik genç insanlar arasında popülerdir.

この曲は若者たちに人気がある。

İki kişi arasında pastayı böldü.

ケーキを二人に分けた。

Altı ve yedi arasında başlamalısın.

- あなたは6時から7時までの間に出発するべきだ。
- 6時から7時の間に出発するようにしてください。

Kardeşlerinin arasında en büyük kim?

あなたの兄弟の中で、誰が一番年上ですか?

Yamada kendi sınıfındaki kızlar arasında popüler değil ama daha genç kızlar arasında popüler.

山田君ってさ、同じ学年の女子には人気ないけど、下級生にはモテるんだよね。

İki dünya arasında köprü olmak yerine

2つの世界の 橋渡しになるのではなく

Ve bu benim ve balinaların arasında

これは私とクジラの間に 構えているのですが

Arasında bir şeylerin kızışıp kızışmadığını soruyor.

特許制度の改革を推進する 弁護士の娘ですから

Halk arasında Görev Kontrolü olarak bilinir.

一般にミッションコントロールとして知られています。

Yemekler arasında yemek yemek iyi değildir.

間食するのはよくない。

Nesneler ve durumlar arasında ayrım yapabilmeliyiz.

我々は物事と状況を区別する事ができないといけない。

Çiçekler arasında bir sürü ot büyüyordu.

花の間に多くの雑草が生えていた。

İstasyon iki şehir arasında yer almaktadır.

駅はその二つの町の中間にある。

İstasyon ve havaalanı arasında otobüsler çalışır.

駅と飛行機の間は、バスが通っている。

Mr. Children, gençler arasında çok popülerdir.

ミスター・チルドレンは若者の間でとても人気がある。

Otobüs, okul ve istasyon arasında çalışır.

そのバスは学校と駅の間を往復します。

Onlar arasında bir dakika farkı vardı.

それらの間には、ごくわずかな差異があった。

İki şey arasında ince farklar var.

その二つの事の間には微妙な違いがある。

Tren Tokyo ve Hakata arasında çalışır.

その電車は東京、博多間を走る。

Ailenin mal varlığı akrabalar arasında dağıtıldı.

その一家の財産は親類の間で分けられた。

İki resim arasında ince farklar var.

その2つの絵には微妙な違いがある。

Üç ve dört arasında odama gel.

3時と4時の間に私の部屋に来なさい。

Mart şubat ve nisan arasında gelir.

3月は2月と4月の間にある。

İki fikir arasında çok fark yok.

2つの意見に大した差はない。

Trenler arasında uzun bir bekleme var.

列車の待ち時間が長い。

Annem yemekler arasında yememize karşı çıkar.

- 母は私たちが間食するのを好まない。
- 母はわたしたちが間食するのが好まない。