Translation of "Buluyor" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Buluyor" in a sentence and their japanese translations:

...karşılık buluyor.

‎仲間に届いた

Beni güzel buluyor musun?

私は美しいとあなたはお考えですか。

Bazen bazıları suçu onlarda buluyor.

制度のせいで 道を踏み外すほどに 追い込まれてしまうこともあります

"Nasıl yemek buluyor?" diye endişeleniyorum.

‎獲物を捕るのは難しそうだ

Kayıp bir milyon doları buluyor.

損害は百万ドルにのぼる。

Her zaman beni hatalı buluyor.

彼女はいつも僕のあら捜しをしている。

Nihayet, aydınlatılmamış bir şehir parkı buluyor.

‎街灯のない ‎街なかの公園に着いた

Yoko artık yalnız yaşamayı imkansız buluyor.

- 洋子はこれ以上独りで住むのは不可能だと思った。
- 洋子はこれ以上独りで住むのは無理だと思った。

Annem hatayı her zaman bende buluyor.

母はいつも私に文句を言っています。

O her zaman başkalarının hatalarını buluyor.

- 彼は人のあら探しばかりしている。
- 彼はいつも他人のあら捜しをしている。
- 彼はいつも他人のあら捜しばかりしている。
- 彼はいつも他人のあらばかり探している。

O her zaman öğretmenin hatasını buluyor.

彼はいつも先生の悪口ばかり言っている。

Tom yaptığım her şeyde hata buluyor.

トムって、私がすることにいちいち目くじらを立ててくるのよ。

Jiro Ken'le arkadaş olmayı zor buluyor.

次郎はケンと仲良くするのは難しいと思っている。

Benim bu şekilde hissetmemi komik buluyor musunuz?

俺がそんなこと考えたらおかしいかい。

Ai, Ken ile arkadaş olmayı zor buluyor.

愛は健と仲良くするのは難しいと思っている。

O sürekli diğer insanlarla ilgili hata buluyor.

彼はたえず他人のあらさがしばかりしている。

O her zaman benimle ilgili hata buluyor.

彼はいつも私のあらさがしばかりしている。

Her şeye ve herkese bir kusur buluyor.

彼女は何にでも誰にでも文句を付ける。

O bulaşık makinesini kullanması kolay buluyor musun?

その洗濯機の使い心地はどうですか。

Ona verdiğim para miktarı, 10.000 doları buluyor.

私が彼に与えた金合計1万ドルになる。

Beni havalı bir erkek olarak buluyor musun?

私が格好いい奴と思いますか。

Başarısız olabilirsiniz, mesela işinizi anlamsız buluyor olabilirsiniz.

それは 仕事に意義が 見出せないからです

O kocası ile ilgili her zaman hata buluyor.

- 彼女は夫の欠点ばかり探している。
- 彼女は夫にいつも不平ばかり言っている。
- 彼女はしょっちゅう夫のあら探しばかりしている。

O her zaman başkaları ile ilgili hata buluyor

- 彼女は他人のあらばかり探している。
- 彼女はいつも他人のあら探しをしている。

O, sınıfın geri kalanına ayak uydurmayı zor buluyor.

彼はクラス仲間に付いて行くが難しかった。

O her zaman komşuları ile ilgili hata buluyor.

彼女は隣人のあらさがしばかりしている。

O her zaman diğer insanlarla ilgili hata buluyor.

- 彼女はいつも他の人を非難してばかりいる。
- あの女はいつも人のあら探しばかりしている。

- Daima başkalarında kusur buluyor.
- Daima başkalarında kusur bulur.

彼はいつも他人のあらを探している。

Tom İngilizce konuşmayı Fransızca konuşmaktan çok daha kolay buluyor.

トムにとってはフランス語より英語を話す方がはるかに簡単だ。

Bazı insanlar sigaranın kısa vadeli etkilerini anlamayı daha kolay buluyor.

喫煙による短期的な影響の方が分かり易いと思う人もいる。