Translation of "Dışına" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Dışına" in a sentence and their japanese translations:

Konunun dışına çıktın.

君の言うことはピントがはずれている。

Yurt dışına gittim.

私は乗船した。

- Yurt dışına çıkmak istiyorum.
- Yurt dışına gitmek istiyorum.

- 私は外国へ行きたい。
- 私は外国に行きたい。
- 外国へいきたい。
- 海外に行きたい。

Bisikleti yolun dışına al.

その自転車をどけて下さい。

Kediyi evin dışına bıraktım.

私は猫を家の外に出した。

Yurt dışına çıkmak istiyorum.

- 私は外国に行きたい。
- 海外に行きたい。

Elini pencerenin dışına uzatma.

窓から手を出さないで。

Yurt dışına gitmek istiyorum.

海外に行きたい。

Ellerinizi pencerenin dışına koymayın.

窓から手を出してはいけません。

Yurt dışına gideceği söyleniyor.

彼は海外に行くそうです。

- Zengin olsam yurt dışına giderim.
- Zengin olsam yurt dışına giderdim.

- 今もし私が金持ちだったら、海外へ行くだろうに。
- もし私がお金持ちなら、海外に行くでしょう。

- Babam yurt dışına gitmemi onaylamadı.
- Babam yurt dışına gitmeme razı oldu

父は私が外国へ行くことを承知した。

Yurt dışına gitmek ister misin?

- 君は外国へ行きたいですか。
- 海外に行ってみたいですか?

Bir balık suyun dışına fırladı.

魚が水面から飛び上がった。

Yurt dışına gidersem, Fransa'ya giderim.

仮に海外へ行くとしたら、フランスへ行くだろう。

Sanırım karısı kasabanın dışına gidiyor.

奥さんがどこかに出かけているらしいから。

Yurt dışına gitmeye karar verdi.

彼女は洋行する決心をした。

O, asla yurt dışına gitmedi.

彼女は海外に行ったことがない。

O, yurt dışına gitmek istiyor.

彼女は海外に行きたがっている。

O, evin dışına giderken görüldü.

彼は家から出かけるところをみられました。

Ben yurt dışına gitmeyi planladım.

私は外国へ行くつもりだったが。

Yurt dışına gitmene itiraz edecektir.

彼は君が洋行するのに反対するだろう。

O, yurt dışına gitmeye kararlıydı.

彼は外国へ行く決心をしました。

O yurt dışına gitmeyi umuyor.

- 彼は洋行を望んでいる。
- 彼は海外に行くことを希望している。

Bu yaz yurt dışına gidiyorum.

私は今年の夏外国へいくつもりです。

Her Yaz yurt dışına gideriz.

私たちは毎年夏に海外へ行きます。

Genç olsam, yurt dışına giderim.

私が若ければ、外国へ行くのだが。

Hastalık yurt dışına gitmemi engelledi.

病気のため、私は外国へ行けなかった。

O, evin dışına fazla çıkmaz.

彼女はあまり外出しません。

Tom görülmeden yurdun dışına çıkamadı.

トムは誰にも見られずに寮を抜け出すことはできなかった。

Tom yurt dışına gitmek istiyor.

トムは海外へ行きたがっている。

Gelecek yıl yurt dışına gideceğim.

来年、海外へ行きます。

- Gelecek yıl yurt dışına gitmeyi düşünüyorum.
- Önümüzdeki sene yurt dışına çıkmayı planlıyorum.

- 私は来年外国へ行こうと思います。
- 私は来年海外に行こうと思っている。

Yurt dışına gönderilme fikri onları sevindirdi.

外国へ派遣されると考えただけで彼らはうれしくなった。

Yurt dışına seyahat etmek ister misiniz?

海外旅行をしたいと思いませんか。

Babam gelecek yıl yurt dışına gidecek.

父は来年海外旅行をする。

O yurt dışına gitmek için hevesli.

彼女は外国へ行きたいと熱望している。

Yurt dışına gittiğinde çok para harcar.

- 彼女は海外に行くとたくさんお金を使う。
- 彼女は海外にいくとたくさんのお金を使う。

Yurt dışına gitmek için para biriktiriyor.

彼女は、海外旅行をするために貯金している。

Onun yurt dışına çıkmasını engellemek yok.

彼女が外国に行くのは止められない。

O, dönmemek üzere, yurt dışına gitti.

彼は外国へ行ったが、戻ってこなかった。

O, yurt dışına gitmek için istekli.

彼は外国に行きたがっている。

İngilizce öğrenmek için yurt dışına gitti.

彼は英語を学ぶ目的で海外に行った。

Babam gelecek hafta yurt dışına gidecek.

父は来週海外へ行く予定だ。

Ben yurt dışına gitmeye niyet etmiştim.

私は外国へ行くつもりだったが。

Bir gün yurt dışına gitmek istiyorum.

私はいつか外国へ行きたい。

Babam şimdi yurt dışına seyahat ediyor.

父は海外旅行中です。

Bu yaz yurt dışına gitmeyi ummuştuk.

私達はこの夏に外国へ行くことを希望していた。

Tatillerinizde bazen yurt dışına çıkıyor musunuz?

休暇で時には海外に出かけますか。

Bu yaz yurt dışına gitmeyi bekleme.

今年の夏は外国に行けるとは期待しない方がいい。

Arkadaşını uğurlamak için yurt dışına gitti.

彼は空港に友人を見送りに出かけました。

Önümüzdeki sene yurt dışına çıkmayı planlıyorum.

私は来年海外に行こうと思っている。

Gençler yurt dışına gitmekte çok hevesli.

若者は、外国に行きたがる。

Gelecek yıl yurt dışına gitmeyi düşünüyorum.

私は来年海外に行こうと思っている。

Onu yurt dışına gitmekten caydırmaya çalıştım.

私は彼に海外へ行くのをやめさせようとした。

Yurt dışına bazen yalnız seyahat ederdim.

私は時々一人で外国旅行をしたものだ。

Bir gün yurt dışına çıkmak isterim.

いつか外国へ行きたいものだ。

Bu yaz yurt dışına seyahat edeceğiz.

私達は今年の夏海外旅行に行くつもりです。

Bir muhabir olarak yurt dışına gönderildi.

彼は特派員として海外に派遣された。

O her yıl yurt dışına gider.

彼は毎年海外へ行く。

Kendi ülkesinde yurt dışına yolculuk etti.

彼は自分の国の中を広く旅行した。

Gelecek yıl yurt dışına seyahat edeceğim.

来年、海外旅行に行きます。

Ken yurt dışına gitmeye karar verdi.

ケンは外国に行くことに決めた。

Hiçbir şeyin gerçeğin dışına çıkamayacağı ortaya çıkıyor.

今では その考えは 全くの見当違いだと わかっています

İnsanlar yurt dışına çıktıklarında farklı davranır mı?

外国へ行くと人々は違った振る舞いをするのだろうか。

Yurt dışına gitsem, tekne ile gitmek isterim.

外国に行くなら船で行く。

Şartlar benim yurt dışına gitmeme izin vermedi.

海外へ行くことは事情が許さなかった。

Birçok genç yaz tatilinde yurt dışına çıkar.

夏休みには、多くの若い人たちが海外へ出かける。

Eğitim için yurt dışına gitmeme nedeni odur.

そういうわけで、彼は海外留学しなかった。

Babam gelecek hafta yurt dışına gitmeyi planlıyor.

- 父は来週海外へ行く予定だ。
- 父は来週海外へ行くつもりだ。
- 父は来週海外に行く予定だ。

İş için sık sık yurt dışına çıkar.

- 彼は商用でよく外国へ出かける。
- 彼は仕事でよく海外に行く。

Projeye kaynak toplamak için yurt dışına gitti.

彼はプロジェクトの資金を集めに外国へ行った。

- Çantanın içini dışına çıkar.
- Çantanı ters çevir.

袋を裏返しにしなさい。

Annem yurt dışına gitmem için izin verdi.

母は私が海外に行くのを許した。

Ailesini terk etti ve yurt dışına gitti.

彼は家族を捨てて、外国へ行ってしまった。

Babam bana yurt dışına yalnız gidemeyeceğimi söyledi.

独りで外国に行ったらだめだ、と父に言われた。

Babam önümüzdeki hafta yurt dışına gitmek niyetinde.

父は来週海外へ行くつもりだ。

Ben bir gün yurt dışına gitmek istiyorum.

いつか外国へ行きたいなぁ。

Onun her yıl yurt dışına çıktığı doğrudur.

彼が毎年海外へ行くというのは本当だ。

Bu sizin yurt dışına ilk seyahatiniz mi?

- これが初めての海外旅行ですか?
- 海外旅行は初めてですか?

Şu gemi bu limandan yurt dışına gider.

あの船はこの港から外国に行きます。

Nadiren, kırk yılda bir, şehrin dışına çıkar.

彼女が町から出ることはめったにない。

Kaygan yılan onun tam elinin dışına kaydı.

そのつるつるした蛇は、彼の手からにょろりと抜け出した。

Ben önümüzdeki yıl yurt dışına gitmek istiyorum.

私は来年外国にいきたい。

Tom gelecek yıl yurt dışına gitmek istiyor.

トムは来年外国に行きたがっている。

Mary'nin yurt dışına gitme hayali sonunda gerçek oldu.

外国へ行くというメアリーの夢はついに現実のものとなった。

Yurt dışına çıkan Japon sayısı yıldan yıla artmaktadır.

海外へ出かける日本人が年々増えている。

Daha genç olsam, okumak için yurt dışına giderim.

- もっと若ければ、海外に留学するのに。
- もっと若かったら、留学するんだけどな。

Ted mezuniyetten sonra yurt dışına gitmeyi sabırsızlıkla bekliyor.

テッドは卒業旅行に行くことを楽しみにしています。

O, müzik okuyabilmek için yurt dışına gitmek istiyor.

彼女は音楽を学ぶため海外へ行きたいと思っている。

Onlar ilk kez yurt dışına bir seyahate gitti.

初めて海外旅行に行った。

O bana yurt dışına gitmeyi isteyip istemediğimi sordu.

彼は僕に外国へ行きたいかどうかと聞いた。

Babam sık sık iş için yurt dışına gider.

父は商用でよく外国へ出かける。

O, yurt dışına seyahat etme hayalinden tamamen vazgeçemedi.

彼女は海外に行くという夢を完全に諦めることはできなかった。

Yurt dışına seyahat ederseniz genellikle bir pasaport gereklidir.

海外旅行をするとき、普通はパスポートが必要になります。

- Yurt dışına seyahat edersen, genellikle bir pasaporta ihtiyacın vardır
- Yurt dışına seyahat ettiğinizde, genellikle bir pasaporta ihtiyacınız olur.

- 海外へ旅行する際には、通常、パスポートが必要である。
- 海外旅行をするとき、普通はパスポートが必要になります。

Sonra bir baktım ki yuvanın dışına sürüklenmiş, ölmek üzere.

‎彼女は巣穴から押し流され ‎弱り果てていた

Para kaybı onun yurt dışına gitmesini imkansız hale getirdi.

金をなくしたために彼は外国に行けなくなった。

Birçok genç Japon bu günlerde yurt dışına seyahat ediyor.

- 近頃は海外旅行を経験する若い日本人が増えた。
- 近頃は海外旅行をする若い日本人が多い。

Tatil için yurt dışına seyahat eden öğrenci sayısı artıyor.

休暇を利用して海外旅行をする学生がますます増えている。