Translation of "Duydu" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Duydu" in a sentence and their japanese translations:

Sesi duydu.

彼は物音を聞いた。

Köpeğiyle gurur duydu.

彼は自分の犬を自慢した。

Köpeğin havladığını duydu.

彼は犬がほえているのを聞いた。

Haberi radyoda duydu.

彼はそのニュースをラジオで聴いた。

O gürültüyü duydu.

- 彼は騒音を聞いた。
- 彼は物音を聞いた。

Tom çığlık duydu.

トムは叫び声を聞いた。

Soruyu yanıtlayamamaktan utanç duydu.

彼はその問題に答えられなくて恥ずかしいと思った。

O, adının çağrıldığını duydu.

- 彼は、自分の名前が呼ばれるのを聞いた。
- 自分の名前が呼ばれるのを聞いた。

Tom isminin çağrıldığını duydu.

トムは自分の名前が呼ばれるのを聞いた。

Tom bazı atışlar duydu.

トムは銃声を数発聞いた。

Onun çığlık attığını duydu.

彼女は彼が泣くのを聞いた。

Onun şarkı söylemesini duydu.

彼女は彼が歌うのを聞いた。

Tom bunu duydu ve kızdı.

トムはこれを聞いておこった。

O, kalabalıkta adının çağrıldığını duydu.

彼女は人混みの中で自分の名前が呼ばれるのを聞いた。

Aniden garip bir ses duydu.

突然、彼は奇妙な音を耳にした。

Tom kırılan camın sesini duydu.

トムはガラスの割れる音を聞いた。

O bir bağırma sesi duydu.

彼は叫び声を聞いた。

Tom Mary'ye yardım ettiğimi duydu.

トムは僕がメアリーを助けたと聞いた。

Tom tuhaf bir ses duydu.

- トムは変な音を聞いた。
- トムは奇妙な音を耳にした。

Tom Mary'nin kemanını çaldığını duydu.

トムはメアリーのバイオリンの練習を聞いた。

O otobüsten inerken isminin çağrıldığını duydu.

バスを降りたとたんに、彼女は名前を呼ばれるのを聞いた。

O, düşüncelere dalmışken, adının çağrıldığını duydu.

彼は物思いにふけっていると、名を呼ばれた。

O, dakikliği üzerine kendisiyle gurur duydu.

彼は時間厳守を自慢にしていた。

O, uzakta bir köpek havlaması duydu.

彼女は遠くで犬が吠えているのを耳にした。

Tom neden bir çekice ihtiyaç duydu?

なんでトムはハンマーが必要だったの?

Garip bir ses duydu ve yataktan fırladı.

彼は、奇妙な音を聞いてベッドから飛びおきた。

Tony onun sesini duydu ve piyano çalmaya durdurdu.

トニーは彼女の声を聞いて、ピアノを弾くのをやめました。

Savaştan sonra, karayollarının çoğu acilen tamir ihtiyacı duydu.

戦後国道のほとんどが補修を緊急に必要とされた。

Tam bulaşıkları kaldırdıktan sonra, Joan kapı zilinin çaldığını duydu.

ちょうど食器を片付けたあと、玄関のベルが鳴るのをジョーンは聞いた。

O tuhaf bir gürültü duydu, bu yüzden yataktan dışarı fırladı.

変な音が聞こえたので、彼はベッドから飛び出した。

Endişeli ev hanımı telefonun zilini duydu ve hemen ahizeyi kaldırdı.

あれこれ苛々している主婦は、電話が鳴るとすぐさま受話器を取った。