Translation of "Edilen" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Edilen" in a sentence and their japanese translations:

Sembolize edilen otorite .

ます。 この称号は、当時の平等主義の

İcat edilen her şey doğrudur.

作り事はすべて、真実だ。

Bahsi edilen çocuk bugün okula gelmedi.

当のその少年は今日学校に来なかった。

Bu, Almanya'dan ithal edilen bir arabadır.

これはドイツから輸入した車です。

Bu, çok tavsiye edilen bir restorandır.

これは一押しのレストランなんだ。

Burada çeşitli önemli besinler için tavsiye edilen

彼は何パーセントのアメリカ人が 推奨される摂取量に満たない量を

Ve hemen aşağısında temsil edilen mahalle var.

そのすぐ下には あの「通り」が描かれています

Burada tasvir edilen tüm olaylar hayal ürünüdür.

この物語の中で書かれているすべての出来事は架空のものです。

Sekreter bu sabah teslim edilen postayı açtı.

その朝届けられた郵便を、秘書は開封した。

Bu, suç mahallinde terk edilen aynı araba.

- これこそ事件現場に乗り捨ててあった自動車だ。
- これが事件現場に乗り捨てられていたものと同じ車です。

Bu kaynaktan elde edilen gelir, vergiden muaftır.

ここからあがる所得は無税である。

Temsil eder - bir mareşalin sopasıyla sembolize edilen otorite.

可能な限り最高の地位 を 表してい ます。 この称号は

Disiplini uyguladı ve talep edilen malzemelerin ödenmesini sağladı.

彼は規律を強制し、要求された物資が支払われることを確認しました。

Geçen ay İngiltere'den sipariş edilen mallar henüz gelmedi.

先月イギリスに注文した商品は、まだ届いていない。

İşe yarayıp yaramadıklarını görmek için geniş yelpazede teklif edilen

私は提案される様々な技術の実効性を

En iyi idarecisi olarak kabul edilen parlak bir komutandı

軍の 最高の管理者として広く認められていました

Kömür katranının damıtılmasıyla elde edilen bileşenler aşağıda gösterildiği gibidir.

コールタールを蒸留して得られる成分名は下表の通りである。

Bu bana tavsiye edilen gerçekten faydalı olan tek rehber.

私が薦められたガイドブックのうちで本当に役に立つのはこれだけだ。

Piskopos terk edilen göçmenlere acıdı ve onlara yardım etti.

司教は、自暴自棄になった移民たちを哀れんで助けを与えた。

Bu, bizzat hükûmet tarafından yüzde 100 kontrol edilen bir teknoloji.

この技術は 政府が100%管理します

Ve elde edilen tahılları mısır gevreği ve bira yapmak için

年間収穫量を上げるとともに

Napolyon'a sadakatle hizmet etmeye devam etti . Restore edilen Bourbon monarşisi

1814年4月に皇帝が退位するまで、フランスの絶望的な防衛を通じて

Kadın servis edilen cin ve limonu bir yudumda mideye indirdi.

その女は出てきたジンライムを一口で飲み干した。

O, genişleyen bir rüşvet skandalıyla ithaf edilen ilk ulusal siyasetçi.

彼は広がりを見せる汚職スキャンダルで摘発された最初の国会議員です。

Bir teknik sorun nedeniyle, ilan edilen programın yerine bir film gösterildi.

何らかの技術的問題により、予告された番組の代わりに映画が放映された。

- Damlaya damlaya göl olur.
- Tasarruf edilen bir peni kazanılan bir penidir.

- 儲ける考えより使わぬ考え。
- 1ペニーの節約は1ペニーの儲け。

Bir başka ilginç enerji kaynağı radyoaktif atık malzemeden elde edilen ısıdır.

もう一つの面白いエネルギー源は、放射能の廃棄物質から取り出せる熱である。

Ve bu son birkaç yüz yıldır olduğu gibi, şirket tarafından kontrol edilen

ここ2~3百年は それが普通のやり方でした

Orangutan da yok edilen doğal ortamında hayatta kalmaya çalıştığı için kendini savunabiliyor.

自分の命を 守ろうとするのは当然だ そして環境が 破壊されないように― 自衛することもある

Toptan satış tabakaları ile karakterize edilen Japon dağıtım sistemi karmaşık ve masraflıdır.

いく層もの卸業者の存在が特色である日本の流通機構は、複雑でコストもかかる。

Ney, restore edilen Bourbon monarşisi tarafından Fransa'nın en büyük askeri olarak kabul edildi.

ネイは、フランスで最も偉大な兵士として、復元されたブルボン家に祝福されました。

Bu sıradışı Venedik şehri. Bugün Dünya'nın en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden birisi,

他に類を見ない都市ヴェニス 現在は世界有数の観光地である

Bazıları okulları tarafından organize edilen gruplarda giderler fakat çoğu iki kişilik ya da üç kişilik gruplarda giderler.

学校から団体で行く人たちもいるが、ほとんどの人たちはばらばらに行く。

Ulusal Eğitim Bilgi Merkezi Mesleği bırakan öğretmenler geri döndüklerinden dolayı tahmin edilen bir öğretmen açığının sonuç vermeyeceğini söylüyor.

全国教育情報センターによれば、退職した教員が復職しているおかげで、予測された教員不足は起こらないだろう、ということです。