Translation of "Etrafına" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Etrafına" in a sentence and their japanese translations:

Etrafına bak.

- 辺りをよく見なさい。
- 周りを見渡しなさい。
- 周りを見てごらんなさい。
- 君のまわりを見なさい。

O etrafına bakındı.

- 彼女は自身の辺りを見回した。
- 彼女は辺りを見回した。

Kız etrafına baktı.

少女はあたりを見回した。

O şaşkınlıkla etrafına bakındı.

彼女は不思議そうに周りを見渡した。

O bütün etrafına bakındı.

彼女は辺りをぐるりと見回した。

O, odasında etrafına bakındı.

彼女は自分の部屋の中をぐるりと見回した。

Bekleme odası etrafına bakındı.

彼は待合室を見回した。

O odada etrafına bakındı.

彼女は部屋を見回した。

Karıncalar şekerin etrafına üşüşüyorlar.

ありが砂糖にたかっている。

O, odada etrafına bakındı.

彼は部屋を見回した。

İpi etrafına dolayacağım. Şuradan geçirelim.

ロープをかける これでよし

Bilmiyorsan etrafına sorsan iyi olur.

わからなかったら方々の人に聞いた方がいいよ。

O, çocuklarını kendi etrafına topladı.

- 彼は自分の周りに子供たちを集めた。
- 彼は子供達をそばに集めた。

Birden, durdu ve etrafına baktı.

彼女は突然立ち止まり、あたりを見回した。

Masanın etrafına oturup iskambil oynadılar.

彼らはテーブルの周りに座ってトランプをしていた。

Daire şeklinde ateşin etrafına oturduk.

- 私たちは火の周りに円を描いて座った。
- 私たちは火の周りに円を作って座った。

Yaşlı adam şapkası için etrafına bakındı.

おじいさんは帽子を探して周囲をきょろきょろ見回した。

Sanki birini bekliyormuş gibi etrafına bakıyordu.

彼は誰かを待っているかのようにあたりを見渡していた。

Etrafına bakındı fakat hiç kimseyi göremedi.

彼はあたりを見回したが誰もみえなかった。

Tom etrafına bakındı ama kimseyi görmedi.

トムは周囲を見回したが、誰の姿も見なかった。

Gençler ise etrafına toplanır ve sessizce otururlar.

子どもたちは傍らに集い静かに座ります

O, etrafına bakınmaktan başka bir şey yapmadı.

彼女はあたりを見回してばかりいる。

O, etrafına baktı, ama hiçbir şey göremedi.

彼女は周りを見回したが何も見えなかった。

Öğretmen sınıfın etrafına baktı ve konuşmaya başladı.

先生は教室を見回して話し始めた。

Tom, kimin konuştuğunu görmek için etrafına baktı.

トムは誰が話してるのかを見ようと、きょろきょろした。

Tom etrafına baktı ve kaybolduğunu fark etti.

トムは周りを見回し、道に迷っていることに気付いた。

Her ihtimale karşı bir silah için etrafına bakındı.

万が一に備えて、武器になるものを探した。

Büyük bir mücadele içerisinde, şehirler buraların etrafına inşa ediliyor,

議論を呼びながらも 莫大な資源を使って建設していますが

Kafasını erkeğin omuzuna koymuş olan kız şaşkın şaşkın etrafına bakındı.

若い男の肩に頭をつけていた女子学生は、驚いてあたりを見まわした。

Rahibe Teresa neye ihtiyaç olduğunu görmek için etrafına bakarak işine başladı.

マザー・テレサは、貧しい人々が何を必要としているかを見て回ることから活動を始めた。

Etrafına sararak olağanüstü bir pelerin oluşturdu ve aradaki küçük boşluktan bana baktı.

‎マントのようにまとい ‎隙間から僕を見つめていた

Ben kutunun etrafına bir parça kağıt koydum ve bir kurdele ile bağladım.

私は箱を紙で包み、それをリボンで結んだ。

İnsanlar yaralı adamın etrafına toplandılar fakat doktor olay yerine yaklaştığında ona yol verdiler.

人々はケガ人の回りに群がっていたが、医者が事故現場に着くと道をあけた。