Translation of "Evcil" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Evcil" in a sentence and their japanese translations:

Evcil hayvanlara bakamazsın.

あなたはペットの世話ができない。

- Hiç evcil hayvanın var mı?
- Evcil hayvanınız var mı?

- 何かペットを飼っていますか。
- 何かペットとか飼ってたりするの?

Evcil hayvanları şımartmamamız gerekiyor.

ペットは甘やかしてはいけない。

At evcil bir hayvandır.

馬は飼い慣らされた動物です。

Evcil hayvan besliyor musun?

ペットを飼っていますか。

- Evcil hayvan olarak papağan besler.
- Evcil hayvan olarak papağan bakıyor.

- 彼女はオウムを愛玩している。
- 彼女はオウムをペットとして飼っている。

Benim evcil köpeğim ağır hastaydı.

愛犬の病気は重かった。

Hiçbir evcil hayvana izin verilmiyor.

ペット持ち込み禁止。

Benim evcil kedim dün öldü.

- ペットのネコが昨日しんじゃったの。
- うちの猫が昨日死んだんだ。

O, çeşitli evcil hayvanlar besledi.

彼女はいろいろな種類のペットを飼っていた。

Hiç evcil hayvanın oldu mu?

ペット飼ったことある?

Apartmanda evcil hayvanlara izin verilmez.

あのアパートではペットの飼育が許されていない。

Bir evcil hayvanın var mı?

- 何かペットは飼ってる?
- ペットを飼っていますか。

Ne sıklıkta evcil hayvanını beslemen gerekiyor?

何回くらい君のペットにえさを与える必要がありますか。

Tom'un bir evcil hayvanı var mı?

トムってペット飼っているのかな?

Tom'un hiç evcil hayvanı var mı?

トムって何かペットを飼っているのかな?

- Bazı insanlar evcil hayvanlar olarak nadir bulunan hayvanları beslerler.
- Bazı insanlar egzotik hayvanları evcil hayvan olarak beslerler.
- Kimileri egzotik hayvanları evcil hayvan olarak besler.
- Kimi insanlar acayip hayvanları evcil hayvan edinirler.

ペットとして珍しい動物を飼っている人もいます。

Koko'ya yeni bir evcil hayvan vermek istediler.

その人たちはココに新しいペットをあげようとしました。

Evcil hayvanlara izin verilmediğini söylemeye gerek yok.

ペットが禁止されているのは言うまでもない。

O bana evcil bir köpek istediğini söyledi.

彼女は犬をペットに飼いたいと私に言った。

Evcil hayvanın olmadığı bir hayatı düşünmek zor.

ペットのいない生活なんて考えにくい。

Şehirde çok sayıda evcil hayvan olduğundan seçeneği bol.

‎他にも家畜はたくさんいる

Biz evcil hayvan olarak İskoç çoban köpeği besliyoruz.

我が家でコリーをペットとして飼っている。

Evden ayrılmadan önce, evcil hayvanınızın yiyeceğinden emin olun.

家を出る前に、必ずペットには十分えさを与えて下さい。

İngilizler genel olarak evcil hayvanlarına son derece düşkündür.

一般的にイギリス人は飼っているペットを極端にかわいがっている。

Meg'in bir evcil hayvan olarak bir kedisi var.

メグはペットに猫を飼っている。

Onların her ikisi de evcil hayvan mağazasında çalışıyor.

その人達は二人ともペットショップで働いている。

Benim bir evcil hayvan teorim şeylerin uzaktan görülmesidir.

私の持論の一つは、物事は少しはなれたところから見るべきだということである。

O, onu çocukların evcil hayvanlarını giydirdikleri gibi giydirdi.

子供が自分のペットに服を着せるように、子猫に服を着せました。

Evcil hayvanlar sadece bize eşlik etmekten daha fazlasını sunar.

ペットは私たちに親しみ以上のものを与えてくれる。

İngiliz halkı genel olarak evcil hayvanlarına son derece düşkündür.

たいていの英国人はペットがとても好きだ。

Kuşlar o kadar evcil ki onlar sizin elinizden yiyecekler.

その鳥たちはとても人に慣れているので、手からえさを食べている。

Japonya'da penguenleri evcil hayvanlar olarak tutan insanlar olduğunu duyuyorum.

日本にはペンギンを飼っている人がいるらしい。

Bir gün, o bana evcil bir kedi istediğini söyledi.

ある日、彼女はペットの猫がほしいと私に知らせました。

Japonya'da evcil hayvan olarak penguen bakan insanlar var gibi görünüyor.

日本にはペンギンを飼っている人がいるらしい。

Bir evcil hayvana sahip olan hiç kimseye bu apartmanda yaşamasına izin verilmez.

ペットを所有している人は、このアパートには住めません。

Tom şimdi bir evcil hayvana sahip değil fakat daha önce bir köpeği vardı.

トムは今ペットを飼っていないが、以前は犬を飼っていた。

Arizona egzotik evcil hayvan mağazası sahibi Traci Roach, ki bu onun sahne adı değil, gerçek adı,

アリゾナで珍しい動物を扱う トレイシー・ローチは―