Translation of "Gelin" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Gelin" in a sentence and their japanese translations:

Gelin.

- 入っておいでよ。
- お入りください。
- 入ってきなさい!
- 入って。
- 入れ!
- 入ってください!

Gelin!

- 私の家に来て下さい。
- 家においでよ。
- 私の家に来てください。
- 遊びに来いよ!
- 家に来てよ!

Zamanında gelin.

時間に遅れないで。

Benimle gelin.

- 私についてきなさい。
- 私と一緒に来なさい。

Çabuk gelin.

- 早く来い。
- 早く来なさい。
- 早くいらっしゃい。
- 早くおいで。

- En geç altıda gelin.
- En azından altıda gelin.
- Hiç olmazsa altıda gelin.

少なくとも6時にいらっしゃい。

Gelin aniden güldü.

花嫁が突然笑った。

İstediğiniz zaman gelin.

いつでも来ていいよ。

O bir gelin.

彼女が嫁だ。

Gelin çok güzel görünüyordu.

花嫁はたいへん美しく見えた。

Gelin ve bize katılın.

奮ってご参加ください。

Yarın beni görmeye gelin.

- 明日遊びに来て下さい。
- 明日遊びにいらっしゃい。

Teşekkürler, lütfen yine gelin.

毎度、またいらっしゃい。

- Lütfen gel!
- Lütfen gelin!

来て下さい。

- Buyurun!
- İçeriye gel.
- Gelin.

- 入ってきなさい!
- 入れ!
- 入ってください!

Bu sözü görmezden gelin.

この単語を省きなさい。

Sakıncası yoksa birazdan buraya gelin.

よろしければすぐにお越しください。

- Benimle birlikte gel.
- Benimle gelin.

- 私といっしょに来なさい。
- 私と来て。
- 私について来て。

O, bir gelin gibi giyindi.

彼女は花嫁のような衣装を着ている。

Gelin ve bize yardımcı olun.

来て手伝って下さい。

Gelin, beyaz bir gelinlik giyiyordu.

新婦は白いウエディングドレスに身を包んでいた。

Sonunda, bir Haziran gelin olacaksın.

とうとうジューンブライドになるのですね。

ön plana çıkarıp üstesinden gelin.

目の前のテーブルの上に出して 対処しましょう

Lütfen öğleden sonra evime gelin.

どうぞ午後に私の家へ来てください。

Lütfen öğleden sonra ofisime gelin.

午後に私の事務所に来てください。

Lütfen yeni evimizde bizi görmeye gelin.

新居にも是非遊びに来て下さい。

Önce geliş sonra bir gelin al.

まず商売を繁昌させてから妻をめとれ。

Eğer zamanınız olursa beni görmeye gelin.

時間があったら会いに来てね。

Lütfen bir ara bizim kasabaya gelin.

いつか私たちの町へいらっしゃい。

Onlara bir şeyi iyi yaparken denk gelin.

正しくやれた時に 認めてあげることです

Ama gelin görün ki internette şunları seçiyordum:

でも ネット上で選んでいたのは

Hanımefendiler ve beyefendiler, lütfen bu tarafa gelin.

皆さんどうぞこちらへおいでください。

Alışverişiniz için teşekkür ederim. Lütfen tekrar gelin!

ありがとうございました。またのご来店、お待ちしております!

Herhangi bir zamanda şehre gelirseniz, beni görmeye gelin.

もし町にくることがあれば、訪ねてきたまえ。

Sizin için her ne zaman uygun olursa gelin.

都合のいいときいつでもいらっしゃい。

Gelin alçaltılmış gözlerle ve ona bakan herkesle odaya geldi.

花嫁は伏目がちに、満座の注目を浴びながら入場した。

"Gelin bizim için çalışın çünkü bizler 9-9-6 'yız."

「弊社は996なので ぜひ働きに来てください」

Bu bir sonraki şarkıyı gelin ve damada ithaf etmek istiyorum.

次の曲を、新郎と新婦に捧げたいと思います。

Tamam, hadi bakalım. Bunun gibi uzun ve düz bir sopa. Tamam, benimle gelin.

見て こういう長い棒(ぼう)だよ 来て

- Mümkün olduğu kadar kısa sürede gel.
- Lütfen en kısa sürede gel.
- Lütfen mümkün olduğunca en kısa sürede gelin.

どうかできるだけ早く来てください。

Bu ülkede, biz, yükvücut bir millet, yekvücut bir halk olarak yücelir veya düşeriz. Gelin, siyasetimizi uzun zamandır zehirleyen o aynı partizanlık, detaycılık ve hamlık duygularının cazibesine, hep birlikte karşı koyalım.

この国の私たちは、ひとつの国として、ひとつの国民として、共に栄え、共に苦しむのです。この国の政治をあまりにも長いこと毒で満たしてきた、相変わらずの党派対立やくだらない諍いや未熟さに再び落ちてしまわないよう、その誘惑と戦いましょう。