Translation of "Kardeşimle" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Kardeşimle" in a sentence and their japanese translations:

Kız kardeşimle tartıştım.

僕は姉と口喧嘩をした。

Kız kardeşimle görüştüm.

- 私は姉に相談した。
- 姉に相談してみたの。

- George kız kardeşimle evlendi.
- George benim kız kardeşimle evlendi.

ジョージは私の妹と結婚した。

Kız kardeşimle parkta oynardım.

以前はよく妹とその公園で遊んだものだ。

O, kız kardeşimle nişanlı.

彼は私の妹と婚約している。

Erkek kardeşimle oynamak istiyorum.

私はよく兄にいたずらをしたものだ。

Erkek kardeşimle sinemaya gittim.

私は兄と映画に行きました。

Erkek kardeşimle tenis oynadım.

私は兄とテニスをしました。

Erkek kardeşimle iyi geçinirim.

弟とは仲が良いよ。

Odayı kız kardeşimle paylaşıyorum.

私は妹と共同で部屋を使っている。

Erkek kardeşimle gurur duyuyorum.

私は兄を誇りに思う。

- Erkek kardeşimle tartışmamam gerektiğini biliyorum.
- Erkek kardeşimle tartışmayacak kadar akıllıyım.

私は弟と口論するほど馬鹿ではありませんよ。

Çocuk erkek kardeşimle aynı yaşta.

その少年は私の弟と同じ年です。

O beni kız kardeşimle karıştırdı.

彼女は私を妹と間違えた。

O, küçük kız kardeşimle nişanlıdır.

彼は私の妹と婚約している。

Kız kardeşimle hayvanat bahçesine gittim.

- 私は姉と一緒に動物園に行った。
- お姉ちゃんと動物園に行ったんだ。
- 妹と動物園に行ってきたんだ。

Bir daireyi erkek kardeşimle paylaşıyorum.

僕は弟と一緒の部屋で暮らしています。

Herkes beni erkek kardeşimle karıştırıyor.

誰もが私を兄と間違える。

Küçük erkek kardeşimle iyi geçiniyorum.

- 弟とは仲が良いよ。
- 私は弟と仲がいい。

Evliliğim hakkında kız kardeşimle görüştüm.

私は結婚のことで姉に相談した。

Odayı kız kardeşimle birlikte kullanıyorum.

私はこの部屋を姉と共同で使っている。

O küçük erkek kardeşimle samimiydi.

彼はうちの弟と親しい。

Ben seni erkek kardeşimle karıştırdım.

- 君を兄と間違えた。
- あなたを兄と間違えた。

Annem erkek kardeşimle alışverişe gitti.

母は兄と一緒に買い物をしに行った。

Lütfen beni erkek kardeşimle kıyaslama.

僕と兄を比べないでください。

Bu kez kız kardeşimle geleceğim.

今度、妹と一緒に来ます。

Beni kız kardeşimle karıştırdı gibi görünüyor.

彼は私と私の妹を間違えたようだ。

Beni her zaman kız kardeşimle karıştırır.

彼はいつも私を姉と間違える。

Onun beni kız kardeşimle karıştırdığına eminim.

彼は私を姉と間違えたに違いない。

Kız kardeşimle bir yatak odasını paylaşıyorum.

私は寝室を姉と共同で使っている。

Odayı temizlemede kız kardeşimle işbirliği yaptık.

私は姉と協力して部屋を掃除した。

Erkek kardeşimle nehirde balık tutmaya gittim.

私は、兄と川へつりに行きました。

Jane erkek kardeşimle tenis oynuyor olabilir.

- ジェーンは兄とテニスをしているかもしれません。
- ジェーンはお兄さんとテニスをしているんじゃないかな。

O, yaklaşık olarak kız kardeşimle aynı yaşta.

彼女は私の姉と同じくらいの年齢だ。

Çok nazik olduğu için kız kardeşimle tartıştım.

あまりに親切すぎるので姉と口喧嘩をした。

Küçük kız kardeşimle aynı zamanda mı ayrıldın?

妹と出発が同時でしたか。

Şu an kız kardeşimle öğle yemeği yiyorum.

今ちょうど、妹とお昼を食べてるとこ。

Kardeşimle The Great Dance isminde bir film çekiyorduk.

‎「The Great Dance」という ‎映画を撮った

Caddeyyi geçerken küçük kız kardeşimle el ele tutuştuk.

通りを渡るとき妹の手を取った。

O, yaklaşık olarak büyük kız kardeşimle aynı yaşta.

彼女は私の姉と同じくらいの年齢だ。

Ben annemle, erkek kardeşimle ve büyük ebeveynlerimle yaşıyorum.

母、弟、祖父母と一緒に住んでいます。

Kız kardeşimle hemen hemen aynı yaşta gösterdiğimi söylerler.

私は妹と同じくらいに見えると言われます。

Biz ikiziz. İnsanlar genellikle beni erkek kardeşimle karıştırıyor.

私たちは双子です。みんなよく私と兄を間違えます。

- Beni erkek kardeşimle karıştırdı.
- O, erkek kardeşimi ben sandı.

彼女は私の兄を私と間違えた。

"Annen nerede, Tom?" "O, kız kardeşimle birlikte dışarıda alışveriş ediyor."

「トム、お母さんは?」「姉ちゃんと買い物に行ってるよ」

- O benim kız kardeşimle evlendi.
- O benim kız kardeşim ile evlendi.

彼は私の姉と結婚した。