Translation of "Konuşan" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Konuşan" in a sentence and their japanese translations:

Patronumuzla konuşan adam Hiroshi'dir.

社長と話している男は浩だ。

Fred'le konuşan çocuk Mike'dır.

フレッドと話している少年はマイクだ。

Az konuşan çok bilir.

物言えば唇寒し・馬鹿ほど言いたがる。

O az konuşan biri.

- 彼は口数の少ない人だ。
- 彼は口数が少ない男だ。

Öğretmenimizle konuşan kadını tanımıyorum.

- 私たちの先生に話をしている女の子を知りません。
- 私たちの先生に話しかけている女性のことは知りません。

İnsan, konuşan tek hayvandır.

人間は話ができる唯一の動物である。

Portekizce konuşan birini arıyorum.

ポルトガル語のできる人を探しています。

John'la konuşan kız Susan'dır.

ジョンと話している女の子はスーザンだ。

O açık konuşan biri.

彼女は率直にものを言う。

Fransızca konuşan birini tanıyorum.

フランス語を話せる人なら知ってるよ。

İngilizce konuşan biri var mı?

誰か英語を話す人はいますか。

Japonca konuşan biriyle konuşabilir miyim?

日本語が話せる人と替わってもらえませんか。

Tom, Fransızca konuşan birisini arıyor.

トムはフランス語ができる人を探している。

Konuşan birinin sözünü kesmek kabalıktır.

誰かが話しているときに口を挟むのは礼儀正しくない。

Lütfen Fransızca konuşan birini bulun.

- 誰かフランス語が話せる人を探してください。
- どなたかフランス語が話せる方を探してください。

John ile konuşan öğrenci Kanadalıdır.

ジョンと話している学生はカナダ出身です。

Jim ile konuşan kız Mary'dir.

ジムと話している少女はメアリーです。

Her zaman konuşan biri vardır.

いつも誰かが喋っている。

Japonca konuşan biri var mı?

日本語を話せる人はいますか。

Konuşan sözlük artık bir fantezi değil.

音の出る辞書はもはや夢でない。

Japonca konuşan bir hostes var mı?

日本語を話すスチュワーデスはいるか。

Japonca konuşan bir doktor tanıyor musun?

日本語の話せる医者はいますか。

Mayumi ile konuşan kız kız kardeşimdir.

真由美と話している女の子は私の妹です。

Orada Jan ile konuşan kız Suzanne'dır.

あのジャンと話してる女の子、あれがスザンヌ。

Burada Japonca konuşan biri var mı?

こちらに日本語を話せる人はいませんか?

Korece konuşan bir yardımcıya ihtiyacım var.

- 韓国語のできる助手が必要です。
- 朝鮮語のできる助手が必要です。

O biçimde konuşan insanlardan nefret ederim.

ああいう話し方する人って、大っ嫌い。

İngilizceyi iyi konuşan bir kız tanıyorum.

私は上手に英語を話す女の子を知っている。

Bir arkadaşım Fransızca konuşan birini arıyor.

友人がフランス語のできる人を探しています。

Tom, dobra dobra konuşan bir tiptir.

トムは何でもずばずば言う人だ。

Hiç Fransızca konuşan personeliniz var mı?

お宅にフランス語が話せる従業員はいますか?

Fransızca konuşan bir doktor bulmak istiyorum.

フランス語が話せる医者を見つけたいのですが。

Ofisinde Fransızca konuşan biri var mı?

そちらの営業所でどなたかフランス語を話されますか?

Benimle konuşan çocuk yeni bir öğrenciydi.

私に話しかけた少年は新入生だ。

Burada Fransızca konuşan biri var mı?

こちらにフランス語を話す方はいらっしゃいますか?

John ile konuşan kıza Susan denir.

ジョンと話しているあの娘はスーザンという名前だ。

Şu çocukla konuşan bayan onun öğretmenidir.

あの男に話しかけている婦人は彼の先生です。

Burada İngilizce konuşan biri var mıdır?

こちらに英語を話す方はいらっしゃいますか?

Onlarla konuşmadıkça nadiren konuşan insanlar vardır.

- 話し掛けなければ、めったに話をしない人もいる。
- 話しかけない限りめったに話さない人もいる。

İngilizce konuşan o oğlan benden daha uzundur.

英語を話しているあの少年は私よりも背が高い。

Donald diğerleri hakkında kötü konuşan insanları sevmez.

ドナルドは他人の悪口を言う人は好きでない。

Güzel konuşan bilim adamı kolayca tartışmaya katıldı.

雄弁なその学者は快く討論に参加してくれた。

O dobra dobra konuşan bir insan türüdür.

彼は何でもずばずば言う人だ。

Japonca konuşan herhangi bir doktor tanıyor musun?

日本語の話せる医者はいますか。

İngilizce konuşan o çocuk benden daha uzun.

英語を話しているあの少年は私よりも背が高い。

Tanıdıklarım arasında birçok Japonca konuşan Amerikalı vardır.

僕の知り合いには日本語を話せるアメリカ人がたくさんいる。

Burada çalışan Fransızca konuşan doktorlar var mı?

こちらにフランス語の話せるお医者さんはいますか?

- Jane'nin iyi İngilizce konuşan Japon bir arkadaşı var.
- Jane, İngilizceyi iyi konuşan Japon bir arkadaşa sahiptir.

ジェーンには英語を上手に話す日本人の友達がいます。

Jane'nin iyi İngilizce konuşan Japon bir arkadaşı var.

ジェーンには英語を上手に話す日本人の友達がいます。

Japoncayı çok iyi konuşan bir Amerikalı kız tanıyorum.

- 私は日本語を上手に話すアメリカ人を知っている。
- 私は日本語をとても上手に話すアメリカ人の女の子を知っています。
- わたしは日本語をとてもじょうずに話すアメリカの女の子を知っています。

Ben Japonca konuşan bir rehberi işe alabilir miyim?

- 日本語のガイドを雇うことができますか。
- 日本語のガイドが雇えますか。

John ile konuşan genç adam, Kanadalı bir öğrenci.

今ジョンと話している若い男の人はカナダからきた学生です。

Sen hiç Esperanto dilini konuşan birini duydun mu?

- エスペラントを聞いたことがありますか。
- エスペラントを話している者を聞いたことがありますか。

Ben Litvanyaca konuşan küçük bir erkek kedi biliyorum.

私はリトアニア語を話す小さなネコを知っています。

Tom Mary ile konuşan tanımadığı bir adam gördü.

トムは、自分の知らない男がメアリーに話しかけているところを目撃した。

Kendileri hakkında konuşan insanlar beni her zaman sıkar.

いつも自分の事しか話さない人々には私はうんざりしている。

Bayan Allen ile konuşan genç kadını bana tanıtır mısın?

アレン夫人と話している、あの若いご婦人に紹介していただけないでしょうか。

O az konuşan bir adam ama o her zaman sözünü tutar.

彼は言葉少ないが、必ず約束を守る人です。

- Ailenizde Fransızca konuşan biri var mı?
- Ailenizde biri Fransızca konuşur mu?

ご家族のどなたかフランス語をお話しになりますか?

Bir muhabir Dr Patterson'la konuşan bir goril olan Koko hakkında görüşme yapıyor.

記者が話をするゴリラのココについてパターソン博士にインタビューしている。

Ben doğuştan Japonca konuşan bir kadınım. Ancak durum böyle olmasına rağmen, yazarken veya konuşurken bazen hâlâ küçük hatalar yapıyorum.

日本語を母国語にする女性です。これは、わたしの場合ですが、書き言葉と話し言葉では表現が少し違っています。