Translation of "Meydan" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Meydan" in a sentence and their japanese translations:

üreterek meydan okuruz.

簡単に使えて 親しみやすい製品です

Meydan okumaktan hoşlanıyorum.

僕はその挑戦を楽しむ。

Size meydan okumak istiyorum.

自分で考えた 自分に対するほめ言葉で

Bu kargaşaya meydan okuyacağız.

この混乱に対して 立ち上がるだろう

Meydan, kent yaşamının temelidir.

広場は都市生活の出発点です

Meydan, insanların buluştuğu yerdir.

人々は広場で出会います

meydan okuyabilecek biriyle konuşun.

あなたの支持政党以外の人と 話をしてみてください

Meydan parlak ışıklarla aydınlatıldı.

広場はライトで赤々と照らされている。

Meydan okumayı gerçekten seviyorum.

私はこの挑戦をとても楽しんでいる。

Toplumlarımızda nefrete meydan okumak istiyorsak

社会にはびこる憎しみを取り除きたいなら

Onlar kralın yasalarına meydan okudular.

彼らは王様の作った法律に反抗した。

Ona bir oyunda meydan okudum.

私は彼に試合を申し込んだ。

Gördüğünüz gibi orada bir meydan var.

そこには広場がありますー ここに広場が見えます

Onu açıklamak için sana meydan okuyorum.

できるというならそれを表沙汰にするがよい。

O, eller belde meydan okurcasına durdu.

彼女は挑戦的な態度で両手を腰に当てて立っていた。

17 yaşına bastığımda babam bana meydan okudu.

私が17歳になった時 父親が挑発してきて

Fakat ailem, arkadaşlarım ve meydan okumalar dışında

家族や友だち 挑戦すること以外にも

Ama ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya.

しかし彼らには重大な問題があった

Betty bir tenis oyununda bana meydan okudu.

ベティは私にテニスの試合を挑んだ。

Project '87, Davidson'a karşı sadece bir meydan okumaydı:

プロジェクト87は大学への 単なる挑戦でした

Ben bu sorunu çözmen için sana meydan okuyorum.

この問題が解けるならやってみろ。

Onun yüzsüzce meydan okuma hareketi neredeyse hayatına mal oluyordu.

その恥知らずな抵抗活動のために、彼は危うく命を失いかけた。

Dayanıyordu: Stratejiyi tasarlamada hiçbir rol oynamadı ve Napolyon'a lojistik ayrıntılar dışında asla meydan

Gösteren Mareşal Soult ile bir düello yapmak istedi . Soult meydan okumayı görmezden geldi.

ソウルト元帥との決闘を要求し ました。ソウルトは挑戦を無視した。

Fransız hükümeti, ulusal bütçeyi vergi mükelleflerinin dengelemesi için meydan okuyan online bir oyunu piyasaya sürdü.

仏政府は国家予算の帳尻を合わせるよう納税者に挑むオンラインゲームを売り出した。