Translation of "Niyeti" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Niyeti" in a sentence and their japanese translations:

Tom'un asıl niyeti ne?

トムの本当の目的は何だろう?

Tom'un vazgeçmeye niyeti yoktu.

トムに諦める気はなかった。

Hatasını kabul etmeye niyeti yoktu.

- 彼は頑として自分の間違いを認めようとしなかった。
- 彼はがんとして自分の間違いを認めようとはしなかった。

Onun, onunla tartışmaya niyeti yoktu.

彼女は彼とけんかをするつもりはなかった。

Hiçbir şeye üzülmeye niyeti yok.

彼は何でもないようなことで怒り出すきらいがある。

Tom'un niyeti kimseyi incitmek değildi.

トムは誰も傷つけるつもりはなかった。

Bir doktor olmaya niyeti var mı?

彼は、医者になることを目指しているのですか。

Onun üç saat beklemeye niyeti yoktu.

彼は3時間も待つつもりは無かった。

Onun senin işine karışmaya niyeti yok.

彼は君の仕事を妨害する意図など持っていない。

Tom'un oraya tek gitmeye niyeti yok.

トムさんはあそこへ一人で行くつもりはない。

Adam onu öldürmek niyeti ile ona saldırdı.

その男は殺意を抱いて彼女を襲った。

Öyle ya da böyle, Tom'un gitmeye niyeti var.

- トムさんは降っても照っても出発するつもりです。
- トムは何があっても行くつもりだ。
- トムはどんな天気でも行くつもりだ。

Ana kar alanları olan düzeni değiştirmeye hiç niyeti yokken

自分が最も収益を得ている 仕組みを変える気がないなら

Chris'in açıkça parayı getirmeye niyeti olmadığı için Brian çıldırdı.

クリスには明らかにお金を返すつもりが無いので、ブライアンは怒っています。

Tom hayatının geriye kalan kısmında Boston'da kalmaya niyeti yok.

トムさんは一生ボストンに住むつもりはありません。

Yeni bir araba satın alması için babasına baskı yaptığında Catherine'nin bir art niyeti vardı; O, arabayı kendisinin sürebileceğini umuyordu.

キャサリンが新車を買うように父にねだった時には下心があったのだ。彼女は自分が乗りまわすことができると思ったから。

- Tom bir yıldan daha fazla bir süre Boston'da yaşamaya niyetli.
- Tom'un bir yıldan daha fazla bir süre Boston'da yaşamaya niyeti var.

トムは一年以上ボストンに住むつもりだ。