1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-Japanese
  4. Olası

Translation of "Olası" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Olası" in a sentence and their japanese translations:

Çok olası değil.

あり得ねぇー。

O olası değil.

それはありそうにないな。

Arkadaşlarına bahsetmeleri daha olası.

友人に紹介する確率が高いです

Olası tüm araçları denedim.

八方手をつくした。

Onların evlenmeleri olası değil.

彼らは結婚しそうもない。

Onun gelmesi olası değildir.

彼女は来そうにない。

Olası bir çözümle geldi.

彼女は可能性のある解決法を思いついた。

Bu pek olası değil.

あり得ねぇー。

Olası tehlikelere karşı uyanık olmalısın.

起こりうる危険な事態に対して警戒を怠らないほうがいい。

Beni kasıtlı olarak bekletmesi olası.

彼は私をわざと待たせたようだ。

Bu mümkün, ama olası değildir.

それは可能だが、まずあり得ない。

80'lerde kimse olası sonuçları görmedi

80年代には誰も その後の影響を 理解していませんでしたが

Şirket, olası müşterilerini partiye davet etti.

その会社は将来お得意先になりそうな人々をパーティーに招待した。

Onun o hikayesi pek olası görünmüyor.

彼のあの話はまゆつばものだ。

Bu hikaye bana pek olası görünmüyor.

この話はどうも私にはありそうもないように聞こえる。

Böylece başarılı olmanız daha olası oluyor

成功しやすくなり

Bitkilerin acı hissetmesinin olası olmadığını düşünüyorum.

植物が痛みを感じるなんてあり得ないと思う。

Sorun şu ki, bunun olası olmadığını bulmuştuk.

問題はこの現象が起こりそうもないと 分かったことです

Planı uygularken, bütün olası zorluklar hesaba katılmalıdır.

その計画を実行する時は、あらゆる困難を考慮に入れるべきであった。

Kahretsin, lanet olası ev anahtarlarını nereye koydum?

くそ、家の鍵はいったいどこにあるか？

Bazı fitoöstrojenlerin, olası bir kanser riski taşıdığı düşünülüyor,

一部のフィトエストロゲンには 発ガンの危険性が指摘されていますが

Ve saldırmaya hazır gergedanların öldürülmesi öldürmelerinden daha olası.

実は殺すより 殺されるほうが多いのです

Herhangi bir toplumun efsanelerinden tamamen vazgeçebilmesi olası görünmüyor.

完全に神話なしでやっていけた社会はなかったように思われる。

Biz harcamaları kesme hakkında tüm olası yollarını araştırdık.

我々は支出を削減するあらゆる可能な方法を探った。

O, her olası aracı kullanarak ona yaklaşmaya çalıştı.

彼はあの手この手を使って彼女に接近しようとした。

Böyle bir durumun tekrar olacağının olası olmadığını düşünüyorum.

このような状況が二度と起こるなんてあり得ないと思う。

Nereden geldiğini bulmaya çalıştıklarında ise olası bir kaynak buldular:

その発生源を辿ったところ 有力な場所が見つかった

Senin onu tek başına yapabilmenin pek olası olmadığını düşünüyorum.

君一人でそれができるなんてあり得ないことだと思う。

CA: Yani, bu fikirle ilgili olası bir felsefi eleştiri de

(アンダーソン) この考えに対する 哲学的な批判は

Bir sonraki modelin bundan daha iyi olacağının olası olmadığını düşünüyorum.

次のモデルがこれよりよくなることはあり得ないと思う。

Ve garipti. Napolyon onu "lanet olası bir hayvan" olarak bile tanımladı.

で扱いにくいものでした。ナポレオンは彼を「くそったれ」とさえ表現しました。

Herhangi bir mağazanın bu modeli o fiyata satacağının olası olmadığını düşünüyorum.

他のどの店もその値段でこのモデルを販売することはないと思う。

Windows'un bir sonraki sürümünün bu ayın sonundan önce çıkmasının olası olmadığını düşünüyorum.

今月中にウインドウズの次のバージョンが出る見込みはないと思う。

Filmlerde gördüklerimize benzer uzaylıların şu ana kadar gezegenimizi ziyaret etmiş olmalarının olası olmadığını düşünüyorum.

私たちが映画で見たものとよく似たエイリアンが、地球を訪れたことがある可能性は少ないと思う。

Bu yüz İngilizce sözlük kelimelerini yarına kadar ezberlemek zorundayım ama olası bir yolu olup olmadığını merak ediyorum.

明日までに英単語100語覚えないといけないんだけど、どうやったら覚えられるかな？