Translation of "Organize" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Organize" in a sentence and their japanese translations:

Patricia turnuvayı organize edecek.

パトリシアがそのトーナメントを組むでしょう。

Parti Mac tarafından organize edildi.

そのパーティーはマックによって準備された。

Otobüs servisi boykotunu organize etti.

彼はバスのボイコット運動を組織したのである。

Detayları daha sonra organize edelim.

細かいところは後で決めましょう。

Yeni yasa birazcık organize suçu kapsamalıdır.

新しい法律は組織犯罪を減少させるでしょう。

Bir teniz kulübü organize etmeyi düşünüyoruz.

私たちはテニス部を作りたいと思っている。

Vurdurdu. Daha sonra birliklerini yeniden organize etti

し、スペイン人に対する 2つの迅速な勝利で規律とプライドを回復し

Karıncalar iyi organize edilmiş bir topluma sahiptir.

アリには非常に組織だった社会がある。

İkinci bölüm ordunun kamplarını ve kütüklerini organize etti.

2番目のセクションは軍のキャンプとビレットを組織しました。

İş faaliyetlerimizi güçlendirmemiz için bunu yeniden organize etmeliyiz.

営業活動を強化するために再編成する必要があります。

Daha anlamlı bir günlük toplantı organize edebilmenin ikinci adımı,

日々の集まりを より有意義なものにする 次のステップは

Masséna, Aspern köyünü elinde tutarken, Lannes Essling'in savunmasını organize etti.

マセナはアスペルンの村を保持し、ランヌはエスリンクの防衛を組織しました。

, Napolyon onu şehrin savunmasını organize etmesi için kuzeye gönderdi. Napolyon'un

に襲撃 され たとき 、ナポレオンは都市の防衛を組織するために彼を北に送りました。

Partizanlar daha iyi organize oldu ve tedarik edildi; İngiliz donanması,

パルチザンはよりよく組織され、供給されるようになりました。イギリス海軍は

Tom Mary'nin partiyi organize etmesi için kredi almasına izin verdi.

トムはそのパーティーの企画をメアリーの手柄にした。

1812'de Napolyon , Rusya'nın işgali için Grande Armée'yi organize etme gibi

1812年、ナポレオン はロシア侵攻のために大陸軍を組織する

Büyük ikmal depoları ve taşımacılığı organize etmişti orduyu beslemek için birimler.

そこで巨大な集積所と輸送部隊を組織していた

Şirketimiz, tüm Japonya'da konuşlanan, iyi organize edilmiş 200 satış ofisi ağına sahiptir.

現在弊社は、日本全国に非常によく組織された200の販売店を持っています。

Bu süreçte organize ve kararlı bir komutan ve parlak bir taktikçi olarak ün kazandı.

その過程で、彼は組織的で決定的な指揮官、そして優秀な戦術家としての評判を勝ち取りました。

Bazıları okulları tarafından organize edilen gruplarda giderler fakat çoğu iki kişilik ya da üç kişilik gruplarda giderler.

学校から団体で行く人たちもいるが、ほとんどの人たちはばらばらに行く。