Translation of "Sıklıkla" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Sıklıkla" in a sentence and their japanese translations:

Otobüsler ne sıklıkla çalışırlar?

- バスは何分おきに出ていますか。
- バスはどれくらいの間隔で走っていますか。

Sıklıkla burada kahvaltı ederim.

よくここで朝食を食べるよ。

Bilgisayar sıklıkla insan beyniyle karşılaştırılır.

コンピューターはよく人の頭脳にたとえられる。

O, sıklıkla manzara resmi yapar.

- 彼はよく風景を書く。
- 彼はよく風景を描く。

Çocuklar sıklıkla ıspanaktan nefret ederler.

子供はほうれん草が嫌いなことが多い。

Sıklıkla sigaranın sağlığa zararlı olduğu gösterilir.

たばこを吸うのは、健康にとって危険であると指摘されることが多い。

Alışılmadık sıklıkla yemek yiyorsun, değil mi?

いつになくよく食べるね。

Sıklıkla gidip, arkadaşlarınız veya mekânın demirbaşlarıyla takıldığınız

地元のお気に入りの場所や

Kyoto'da yaşadığım zamanlarda,müzeyi sıklıkla ziyaret ederim.

京都に住んでいる頃、よくその美術館に行った。

John o bir öğrenci iken sıklıkla dağa tırmanmaya giderdi.

学生時代、ジョンはよく登山に行ったものだ。

- Depremler sık sık Japonya'yı vurur.
- Depremler sıklıkla Japonya'yı vurur.

日本は頻繁に地震に襲われる。

- Yurtdışına ne kadar sıklıkla gidersiniz?
- Ne sıklıkta yurt dışına gidersin?

- 君はどれくらいよく海外に行きますか。
- きみはどれくらいよく外国へ行きますか。

Bugünlerde yaşlı insanları kastetmek için "kıdemli vatandaş" terimini sıklıkla kullanırız.

近年では、年配の人達を指すのに「高齢者」という用語をよく使う。

Başka bir ülkede seyahat ederken karım sıklıkla bana telefon ediyor.

- 家内は海外旅行中で、よく電話をかけてくる。
- 僕が海外を旅行してるときは、妻がよく電話してくるんですよ。

Tatoeba külliyatında niçin Tom ve Mary isimleri sıklıkla kullanılır merak ediyorum.

タトエバの例文にはどうしてトムとメアリーばっかり出てくるんだろう。

Bu sert oyunlarda oyuncular sıklıkla ciddi olarak yaralanır ve hatta bazen ölürdü.

だから、この荒々しい試合では選手がひどいけがを負っていたし、ときには死ぬこともあったのです。

- O, kahvaltısını sık sık orada yer.
- Kahvaltısını sıklıkla orada eder.
- Kahvaltısını çoğu kez orada yapar.

- 彼はしばしばそこで朝食をとる。
- 彼なら、よくそこで朝ご飯を食べてるわよ。

- Okuldan sonra sıklıkla tenis oynarım.
- Okuldan sonra sık sık tenis oynarım.
- Okuldan sonra çoğu zaman tenis oynarım.

- 私は放課後よくテニスをします。
- 私はよく放課後にテニスをする。