Translation of "Zorlukla" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Zorlukla" in a sentence and their japanese translations:

Sorularımı zorlukla yanıtladılar.

彼らは私の質問にやっとのことで答えた。

Batan tekneden zorlukla kaçtım.

私はやっとのことで沈んでいく船から脱出した。

Beklenmedik bir zorlukla karşılaştık.

私たちは予期しない困難にあった。

Ben sınavı zorlukla geçtim.

私は、かろうじて試験に合格した。

Biz dağa tırmandık ama zorlukla.

我々はその山に登ったが、大変な苦労だった。

Üzgünüm. Bu yeri zorlukla bulabildim.

ごめん。なかなかここが見つからなくて。

Planı gerçekleştirmede biraz zorlukla karşılaşacaksınız.

あなたはその案を実行するのに少々苦労するでしょう。

Yardımın olmasaydı, zorlukla baş edemezdim.

あなたの助けがなければ、私はその難局を乗り越えることができなかったでしょう。

Sis çok yoğundu, her şeyi zorlukla görebildik.

霧が濃くてほとんど何も見えなかった。

Unutmayın, bu çöl zorlu olacak. Birçok zorlukla dolu.

この砂漠は難しいんだ 困難だらけだ

Onun ne kadar önemli olduğunu zorlukla fark ediyoruz.

それがどんなに重要かほとんどわかっていない。

Başlangıçta, çok hızlı konuştukları zaman insanları zorlukla anlardım.

- 最初のころ、人々が話すのが速すぎると、言っていることを理解するのが難しかった。
- みんながあまりにも速く話していて、最初は理解するのが難しかった。
- 最初のうち、速く話されると理解するのが大変だった。

O kadar sessiz konuşuyorsun ki seni zorlukla duyabiliyorum.

- あなたの声小さすぎて、ほとんど聞こえてないよ。
- 声が小さくて、よく聞こえないよ。

O kadar uykulu hissettim ki gözlerimi zorlukla açık tutabildim.

- あまり眠くて目を開けていられないくらいでした。
- もう眠くて眠くて、ほとんど目を開けていられなかったよ。

Sen o kadar çok değiştin ki seni zorlukla tanıyabiliyorum.

あまりにお変わりになっていて見違えるほどです。

Oda o kadar duman doluydu ki zorlukla nefes alabildim.

部屋は煙でいっぱいで、ほとんど息ができないくらいだった。

Ekspres tren o kadar hızlı geçti ki onu zorlukla gördük.

急行列車が目にとまらぬ速さで走りすぎていった。

İki erkek kardeş birbirlerine o kadar çok benziyorlar ki onları birbirlerinden zorlukla ayırt edebiliyorum.

そのふたりの兄弟は互いによく似ているので、私にはその区別がなかなかできない。

Yüzücü, Cindy Nicholas, yorucu bir yüzmenin sonunda zorlukla Daver'de kıyıya vardı fakat Kanal Yüzme Derneğinden bir sözcü onun çok iyi bir durumda olduğunu duyurdu.

泳者のシンディ・ニコラスは、へとへとになって泳ぎ切った後、ドーバーでかろうじて陸に上がってきたが、海峡水泳教会のスポークスマンは彼女がとても元気であると発表した。