1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-Polish
  4. şişe

Translation of "şişe" in Polish

0.006 sec.

Examples of using "şişe" in a sentence and their polish translations:

Şişe neredeyse dolu.

Butelka jest prawie pełna.

Şişe su içerir.

W butelce jest woda.

- Bir şişe bira ne kadar?
- Bir şişe bira kaça?

Ile kosztuje butelka piwa?

İki küçük şişe, lütfen.

Poproszę dwie małe butelki.

O bir şişe doldurdu.

Napełniła butelkę.

Son şişe birayı içmemeliydim.

Nie powinienem był pić tej ostatniej butelki piwa.

- Ben bir şişe coca cola istiyorum.
- Bir şişe Coca-Cola istiyorum.

Chcę butelkę Coca-Coli.

Sanırım bir şişe birayla başlayacağım.

Myślę, że zacznę od butelki piwa.

Bana bir şişe şarap ver.

Daj mi butelkę wina.

O bir şişe şarap içti.

Wypił butelkę wina.

Buzdolabında yarım şişe şarap var.

W lodówce jest pół butelki wina.

Bir şişe şarap daha, lütfen.

Poproszę jeszcze butelkę wina.

Grasse'tan bir şişe parfümüm var.

Ja chcę butelke perfum z Grasse

O, üç şişe bira içti.

Wypił trzy butelki piwa.

Tom sadece şişe suyu içer.

Tom pije tylko butelkowaną wodę.

Akşam yemeğinde bir şişe bira içer.

On pije butelkę piwa do obiadu.

Masanın üzerinde bir şişe şarap var.

Na stole stoi butelka wina.

Lütfen bana yarım şişe şarap getirin.

Przynieś mi proszę pół butelki wina.

O, bir şişe sütü tamamen içti.

Wypił całą butelkę mleka.

Bir şişe daha su getirebilir misin?

Mógłbyś przynieść jeszcze jedną butelkę wody?

O her gün bir şişe süt içer.

Ona codziennie rano pije butelkę mleka.

Tom bir şişe ucuz kırmızı şarap aldı.

Tom kupił butelkę taniego czerwonego wina.

Tom Mary'nin hastane odasına bir şişe viski kaçırdı

Tomek przemycił butelkę whisky do pokoju szpitalnego Marii.

Tom buzdolabının içine uzandı ve bir şişe bira çıkardı.

Tom sięgnął do lodówki i wyjął butelkę piwa.

Tom bütün bir şişe şarabın tümünü tek başına içti.

Tom wypił samemu całą butelkę wina.

Tom sarhoş olmadan bütün bir şişe viskiyi içebileceğini söylüyor.

Tom twierdzi, że może wypić butelkę whisky i się nie upić.

Babam mutlaka her gün dört şişe bira içerdi ve dört paket sigara içerdi.

Mój ojciec pił cztery butelki piwa i palił cztery paczki papierosów każdego dnia.