Translation of "Kendim" in Polish

0.007 sec.

Examples of using "Kendim" in a sentence and their polish translations:

- Onu ben kendim yaptım.
- Kendim yaptım.

- Sam to zrobiłem.
- Sama to zrobiłam.

- Onu kendim yaptım.
- Bunu kendim yaptım.

Sam to zrobiłem.

Bunu kendim yapacağım.

Zrobię to samemu.

Tom'u kendim bulacağım.

Sam znajdę Toma.

Bunu kendim tasarladım.

Osobiście to zaprojektowałem.

Bunu kendim yapabilirim.

Potrafię zrobić to sam.

Buna kendim inanamıyorum.

Sam nie mogę w to uwierzyć.

- Onu kendim için görmeliyim.
- Omu kendim için görmem gerekiyor.

Muszę zobaczyć to na własne oczy.

Tom'la kendim konuşmak istiyorum.

Chciałabym sama porozmawiać z Tomem.

Kendim hakkında konuşmaktan hoşlanmıyorum.

Nie lubię mówić o sobie.

Bunu kendim yapmam gerekecek.

Muszę zrobić to samemu.

Ben bunu kendim yapabildim.

- Mógłbym to zrobić sam.
- Mogłabym to zrobić sama.

Onu yapabileceğimi kendim söyledim.

Powiedziałem sobie, że mogę to zrobić.

Kendim için kahvaltı hazırladım.

- Przygotowałem dla siebie śniadanie.
- Przygotowałam dla siebie śniadanie.

Şu makineyi kendim onaracağım.

Ja sam naprawię tę maszynę.

Onu kendim yapmak istiyorum.

Chcę to zrobić dla siebie.

Gerçekten bunu kendim yapmak zorundayım.

Naprawdę muszę zrobić to samemu.

Onu kendim yapmayı tercih ederim.

Wolałabym sama to zrobić.

Bu pastayı kendim için ayıracağım.

Zatrzymam to ciasto dla siebie.

Onu kendim için yargılamak zorunda kaldım.

Sam muszę to ocenić.

Her şeyden önce, kendim hakkında konuşayım.

Pozwól mi najpierw powiedzieć coś o sobie.

Sana kendim hakkında bir şey söyleyeyim.

Pozwól, że powiem ci coś o sobie.

Ben kendim gitar çalmayı öğrenmeye çalıştım.

Próbowałem się nauczyć grać na gitarze.

Washington Anıtı bizzat kendim, binlerce kez gördüm

Widziałam pomnik Waszyngtona na własne oczy tysiące razy.

- Bunu tek başıma yapamam.
- Onu kendim yapamam.

Nie umiem zrobić tego samemu.

Bütün bu işi kendim yapmak zorunda olmamalıyım.

Nie powinienem musieć robić sam tego wszystkiego.

Eğer beni o öldürmezse galiba bunu kendim yapacağım.

Jeśli on mnie nie zabije, to zrobię to sama.

kendim için de daha iyi bir lider olabilmek adına öğrenmek istedim.

i sam chciałem się tego nauczyć, żeby zostać lepszym liderem.