Translation of "öldüren" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "öldüren" in a sentence and their portuguese translations:

Barbara'y öldüren Alister'di.

Foi Alistem quem matou Bárbara.

Insan öldüren kaçakçı soyguncu

ladrão de contrabandista assassino humano

Polis, kızı öldüren adamı tutukladı.

A polícia prendeu o homem que assassinou a menina.

Onu öldüren haysiyet yoksunu kişilerin yüreğinden

A dignidade daqueles que o mataram

Tom oğullarını öldüren kaza için Mary'yi suçladı.

O Tom culpava a Mary pelo acidente que lhes matou o filho.

Ve geçmişe gidip onu öldüren kişiyi engellemeye çalışıyor

E tentando bloquear a pessoa que foi ao passado e o matou

Bunun öldüren mantarlardan olmadığını, içinde bulunduğu çevre sayesinde biliyorum.

E sei que este não é dos venenosos, com base no ambiente onde o encontrei.

Meksika'daki Chicxulub krateri, dinozorları öldüren asteroid tarafından yaratılmış olabilir.

A cratera Chicxulub, no México, pode ter sido produzida pelo asteroide que extinguiu os dinossauros.

Devlet korumasına rağmen, onu öldüren bir suikast girişiminin kurbanı oldu.

Apesar da proteção do governo, ele sofreu um atentado que o matou.