Translation of "Bulmalıyım" in Portuguese

0.005 sec.

Examples of using "Bulmalıyım" in a sentence and their portuguese translations:

Onu bulmalıyım.

Tenho de encontrá-la.

Başkasını bulmalıyım.

- Eu tenho de encontrar outro.
- Eu tenho de encontrar outra.

Köpeğimi bulmalıyım.

Eu tenho de encontrar o meu cachorro.

Gerçeği bulmalıyım.

- Eu tenho que descobrir a verdade.
- Tenho que descobrir a verdade.

Aşağıya inmenin yolunu bulmalıyım.

Tenho de conseguir descer daqui.

Bunu kimin kırdığını bulmalıyım.

Eu devo descobrir quem quebrou isso.

Tom'u kimin öldürdüğünü bulmalıyım.

Eu tenho que descobrir quem matou o Tom.

Buradan inmenin bir yolunu bulmalıyım.

Temos de conseguir descer.

Bunun arkasında kimin olduğunu bulmalıyım.

Eu tenho que descobrir quem está por trás disto.

- Onu bulmalıyım.
- Onu bulmak zorundayım.

- Eu tenho que encontrá-lo.
- Devo encontrá-lo.

- Bir kalem almalıyım.
- Bir kalem bulmalıyım.

Eu preciso arranjar uma caneta.

- Gidip Tom'u bulmam gerekiyor.
- Gidip Tom'u bulmalıyım.

Eu devo ir encontrar o Tom.

- Bir iş bulmalıyım.
- Bir iş bulmam gerekiyor.

- Eu preciso de um emprego.
- Preciso encontrar um emprego.
- Preciso encontrar um trabalho.

- Anahtarı bulmalıyım.
- Anahtarı bulmak zorundayım.
- Anahtarı bulmam gerekiyor.

- Eu tenho de encontrar a chave.
- Tenho de encontrar a chave.

Onu buradan çıkartmanın bir yolunu bulmalıyım. Tamam, ne düşünüyorsunuz?

Tenho de descobrir como tirá-la dali. O que acha?

- Yaşayacak bir yer bulmam gerekiyor.
- Yaşayacak bir yer bulmalıyım.

Eu preciso encontrar um lugar para viver.