Translation of "Erkeklerden" in Portuguese

0.012 sec.

Examples of using "Erkeklerden" in a sentence and their portuguese translations:

Mary erkeklerden korkar.

A Mary tem medo de homem.

Kadınlar bunda erkeklerden daha iyidir.

As mulheres são melhores nisto do que os homens.

Kadınlar erkeklerden daha hızlı yaşlanır.

As mulheres envelhecem mais rápido do que os homens.

Okulumuzda kızlar erkeklerden daha fazladır.

- Há mais garotas do que meninos em nossa escola.
- Tem mais meninas do que meninos em nossa escola.

Kızlar erkeklerden daha hızlı olgunlaşırlar.

Garotas amadurecem mais cedo do que garotos.

Kadınlar erkeklerden daha uzun yaşama eğilimindedir.

As mulheres tendem a viver mais do que os homens.

Kadınlar fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüzdür.

As mulheres são fisicamente mais fracas do que os homens.

Mary, Tom gibi düşünen erkeklerden hoşlanmaz.

Mary não gosta de homens que pensam como o Tom.

- Genel olarak, kadınlar erkeklerden daha uzun yaşarlar.
- Genel olarak konuşulursa, kadınlar erkeklerden daha uzun yaşarlar.

De um modo geral, as mulheres vivem mais que os homens.

Çoğu ülkede kadınlar erkeklerden daha uzun yaşarlar.

As mulheres vivem mais do que os homens na maioria dos países.

Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun yaşar.

Em geral, as mulheres vivem mais que os homens.

Bu şirkette erkeklerden daha çok kadınlar var.

Nesta empresa há mais mulheres que homens.

Oğlum kadınların erkeklerden daha güçlü olduklarını düşünüyor.

- Meu filho acha que mulheres são mais fortes do que homens.
- Meu filho acha que as mulheres são mais fortes do que os homens.

Niçin kadınların erkeklerden daha uzun yaşadıklarını merak ediyorum.

Me pergunto por que as mulheres vivem mais que os homens.

Onlar kadınların genellikle erkeklerden daha uzun yaşadıklarını söylüyorlar.

Geralmente se diz que as mulheres vivem mais que os homens.

- Kadınlar bıyıklı erkekleri sever.
- Kadınlar bıyıklı erkeklerden hoşlanır.

As mulheres gostam de homens com bigode.

İlk olarak, kadınların erkeklerden daha fazla boş vakitleri var. İkinci olarak, onlar erkeklerden daha az endişelenecek şeylere sahipler.

Em primeiro lugar, as mulheres têm mais tempo livre que os homens. Em segundo lugar, elas têm menos coisas com que se preocupar do que os homens.

Mary, Tom gibi yılda 100.000 dolardan az kazanan erkeklerden hoşlanmaz.

Mary não gosta de homens que ganhem menos de 100.000 dólares como o Tom.

Onlar kızların nasıl göründükleri ile ilgili endişelenerek erkeklerden daha çok zaman harcadıklarını söylüyorlar.

Dizem que as meninas passam mais tempo preocupando-se com o visual do que os meninos.